İnternetteki klasik otomobil ilanlarına bakmak bende vazgeçilmez bir alışkanlık haline geldi. Kimileri sabah ilk iş olarak hava durumuna bakar, kimi de borsa, altın ve döviz fiyatlarına... Bense otomobil piyasasına göz atarım.
Son rastladığım ilan ise eşeğine ters binen Nasreddin Hoca'nın öz be öz torunları olduğumuza beni bir kez daha inandırdı. İşte Konyalı bir vatandaşın bin 500 liraya satışa çıkardığı otomobili için internete verdiği o ilan: (Komedi dizisi yazdırmak için senarist arayan yapımcılara bu arkadaşı özellikle tavsiye ederim.)
"Aracım 1977 model olup 1300 motor hacmine sahip bir yer uçağıdır. (Benim gözümde) Model yılının 83 yazdığına bakmayın 83'ten aşağısını bilgisayar kabul etmedi. Onun için öyle yazmak zorunda kaldık.
ABS, KLİMA, AIRBAG, AÇILIR TAVAN, ALAŞIM JANT, NAVİGASYYON, YOL BİLGİSAYARI gibi özellikleri yoktur. Fakat, direksiyonu, sigara küllüğü, yaylı koltukları ve çakmaklığı vardır. Açılıp kapanabilen camları ve kapı kolları çalışır durumdadır.
Komple orijinal olan aracımda aranırsa birkaç yerde lokal boya çıkabilir. Hatta iyicene didik didik edilirse; komple boyalı olduğu ortaya çıkabilir. Yüzeysel boyaların yanısıra bir kaç küflü bölgeye de rastlanılmıştır.
Aracın rengi aslen eflatundur. Fabrika çıkışı ise koyu yeşil ile cırtlak mor arası bir şeydir. Bu boyalar zaten o dönemki Reno'ların orijinal boyalarıydı. Bizim elimize geçtiğinde beyazdı.
Biz de daha sonra kanunlara uygun olsun diye ruhsattaki yazan renk olan eflatuna boyattık. Fakat renk seçeneğinde aradım bulamadım. Ona yakın bir renk olan mor seçeneğini işaretlemek zorunda kaldık.
Çorum kaloriferini bir yıl önce başka bir araca taktırdığımızdan şu anda kaloriferi yoktur. Fakat kışın yedek bir aküye bağlı olarak bir elektrikli battaniye iş görebilir. Veya 2.5 litrelik bir kola şişesine sıcak su doldurarak belinize koyabilirsiniz. İmkanlar olmayınca parlak fikirler artıyor haliyle.
Tüm bakımları yetkili serviste yapılmamış olup el yordamıyla eş-dost yardımıyla yapılmıştır. Aracın farları vardır. Fakat uzun ve kısa far diye bir şey olmadığı için geceleyin onunla uğraşmadan direk yola yoğunlaşabiliyorsunuz. Ayrıca farları kapalı konumdayken frene basarsanız, fren lambalarının yanında farları da çalışmaktadır. Değişik bir özellik. Diğer arabalarda bulamazsınız.
Arabayı hiç kilitlemiyorum. Kimse de içine girmedi şimdiye kadar. Çünkü kilitlesem bile bir çay kaşığıyla açılıyor zaten. Bilenler bilir. Anahtar derdi yok. Kaput ve bagaj anahtarsız açılabiliyor. Bu özellik, modelli arabaların çoğunda bile yok.
Ayrıca şoför mahallinin yanındaki kısımda ayak koyma yerinde yaklaşık 30 cm çapında bir delik vardır.
Bu deliği örtmek için bir mukavva ve çuval kullandım. Yazın deliği açarak doğal klima olarak kullanmaktayım. Yakıtı da etkilemediği için gayet ekonomik.
Egzozu delindi. (Şu sıralar koptu kopacak) Baktım güzel ses çıkarıyor. Hiç ellemedim. Çalışınca havalı bir araba gibi ses çıkarıyor.
Başkaları egzozdan ses çıkarmak için çok para harcıyor. Düdük falan taktırıyorlar. Ben bedavadan yapıyorum bunu.
Aracımdan gayet memnunum. Muhayyer bir araçtır. (O da ne demekse bir türlü çözemedim. Osmanlıca sözlüğe bile baktım ama işin içinden çıkamadım.) Model yükselteceğimden dolayı satıyorum. Yoksa daha binerdim. 1979 model bir Renault 12 alacağım. Bu modeller arası Renault'larla takas yapabilirim."