Sadece bir buçuk dakikalık bir televizyon haberinin, koca bir hayatı kurtardığını gördüğümde, bir gazeteci olarak nasıl manevi bir tatmin duyuyorum anlatamam. Bu kez can kurtaran süper kahraman, atv Haber Merkezi idi.
Geçen hafta atv ana Haber açıkken, bir yandan da mutfakta yemek hazırlıyordum. Kulağıma gelen o kadife gibi sesi duyunca salona koşup televizyondaki haberi izlemeye koyuldum.
Ümran adında, 19 yaşındaki görme engelli kızın, elinde gitarıyla söylediği nağmeler ılık ılık yüreğime akıyordu. İzmirli Ümran'ın en büyük hayali konservatuvar okumakmış.
LGS sınavında aldığı puan Ege Üniversitesi'nin konservatuvar bölümüne girmesine yetmiş.
Ama gelin görün ki YÖK, Ege Üniversitesi'ne gönderdiği yazıda "Engellilerin öğrenim görmesi için yeterli altyapınız yok" deyince, Ümran'ın zaten fazla aydınlık olmayan hayatı, iyice kararmış. Zira ekonomik durumu, üniversiteyi bir başka şehirde okumaya elvermiyormuş. Ümran büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu ama üniversitenin kapısının önünde o muhteşem sesiyle gitarının tellerine dokunmaya devam ediyordu.
Önceki gün müjdeli haberi yine atv Haber'den aldım. Yeni bir düzenleme yapılmış. Ümran'a konservatuvar kapısı açılmış. Ne yalan söyleyeyim, en az onun kadar sevindim. atv Haber'i de duyarlılığı ve takipçiliği adına gönülden tebrik ettim.
Ama en büyük aferin, yine Ümran'a... Bu yeteneğiyle bir müzik yarışmasında kesinlikle kendine yer bulabilir hatta isterse duygu sömürüsü yapıp kısa sürede şöhrete ulaşabilirdi.
Öyle yapmadı. Gönül gözüyle doğruyu gördü ve eğitimi seçti.