Malum, yeni sezonda izleyiciler birbirinden ilginç yeni dizilerle tanışacaklar. Şu anda yapımcılar, yönetmenler, senaristler izleyiciyi ekrana bağlayacak en iyi projeyi bulup hayata geçirmek için hummalı bir faaliyet sürdürüyorlar.
E ben de boş durmadım. Reytingi garantili bir dizi senaryosu yazdım:
Görüntü, tecavüz sahnesi ile açılır. (Dakika bir, gol bir! Kaptık mı reytingin hasını?) Dört fettan kız, masum bir delikanlıya tecavüz ederler. (Aha da televizyonda bir ilk! Bundan sonra ne yazsan gider...) Delikanlı bir intikam planı yapar. Hayatını bu dört kızdan intikam almaya adar. Estetik operasyonla yüzünü ve sesini değiştirir. Etrafına, güvendiği üç adam daha alır. Bu adamlar bir araya geldiklerinde otomatik olarak omuzları kalkar, kolları bedenlerinden ayrılır; dayı dayı yürümeye başlarlar.
Kızlardan birinin büyük büyük büyük en büyük dedesi saraylıdır. Flash back (zamanda geriye dönüş) sahneleriyle Osmanlı dönemine dönülür. Bilumum saray entrikası, sandviçin arasına domates koyar gibi öyküye ilave edilir.
Kızlardan bir diğerinin, tecavüz ettiği delikanlı ile kan bağı olduğu şüphesi ortaya atılır. Yine flash back sahneleri ile 60'lı yıllara dönülür. (Ne yapayım yani? Dönem dizileri iş yapıyorsa benim günahım ne?) Kızın dedesi ile delikanlının ninesi arasındaki romantik aşk hikayesi o dönemin şarkıları eşliğinde sakız gibi uzatılır.
Tecavüzcü kızlardan üçüncüsü AIDS hastasıdır. (Oh be nihayet! İçinden ölümcül hastalık geçmeyen diziye dizi denir mi?) AIDS hastalığı tüm dramatik unsurlarıyla ekrana taşınır. Katmerli dram eşliğinde bolca gözyaşı sağılır.
Dördüncü kızımız ise aslında bir kapıcı ailesinin evladıdır ama tüm arkadaşlarını Ulus sosyetesinden olduğuna inandırmıştır. Tecavüze uğrayan delikanlı, gel zaman git zaman bu kızcağıza tutulur. Kız, apartmanda merdiven sildiğini saklamak için her bölümde dört takla atar. Ama delikanlının köydeki aşireti, durumdan haberdar olur. Töre gereği, namuslarını temizlemek için hem kızı, hem delikanlıyı infaz etmek üzere harekete geçerler.
Haydi hazır elim değmişken dizinin ismini de koyayım bari: İNTİHAL!
Çekmek isteyen yapımcı bana e-posta adresimden ulaşabilir.
Açılacak tazminat davaları, yapımcıya aittir!