Önceki gün Seda Sayan'ın stüdyosu biraz tenhaydı. Sayan da konuğu Buket Dereoğlu'na bu durumu şöyle açıkladı: "İzleyicileri getiren otobüs kaza yapmış, gelememişler, ondan..."
Konuğu kaygılandı: "Bir şeyleri yoktur inşallah, var mı?" Seda göbek atmaya başladı, orkestrası en kıvrak ritimlerle ona eşlik ederken, ünlü sunucu, bir yandan oryantal figürler sergileyip, diğer yandan Türk televizyon tarihinin en garip trafik kazası haberini veriyordu: "Yok, yok, bir şeyleri yok... Otobüsleri yağmur yokken kuru yolda kaymış, kaza yapmış, bizimkiler sapır sapır dökülmüş etrafa, gelememişler buraya..."
İşte en çok korktuğum buydu... Trafik kazalarının artık göbek atarken duyurulacak kadar 'sıradan' hale gelmesi.
Bir şeye ne kadar alışırsak, toplum olarak ne kadar kanıksarsak, o tehlike o denli büyür. Kurbağanın, yavaşça ısıtılan tencereden dışarı atlamaması gibi...