Türkiye, 8 yaşındaki muhteşem spor yorumcusu İbrahim'i konuşuyor.
Geçen hafta Lig TV'de Pazartesi Gecesi Futbolu programına seyirci olarak katılan ve usta işi yorumlarıyla Şansal Büyüka, Mustafa Denizli ve Markus Merk ile beraber ekran başındaki tüm sporseverlerin ağzını bir karış açık bırakan Muhteşem İbo, önceki gün Seda Sayan'ın programına konuk oldu.
Vallahi bu çocuğun içine Rıdvan Dilmen kaçmış.
Ya da Rıdvan bu dünyadan göçmeden, reenkarnasyona uğrayıp 'Muhteşem İbrahim' şeklinde yeniden ete kemiğe bürünmüş!
1980'li yılların başından bu yana spor muhabirliği ve yazarlığı yapıyorum.
İtiraf edeyim, İbrahim'in futbol bilgisi, gözlem yeteneği ve analizlerinin onda biri bende yok. Çocuk sadece bizim ligi değil, İngiltere'den İspanya liglerine, Şampiyonlar Ligi'nden UEFA Avrupa Ligi'ne kadar tüm futbol organizasyonlarını pür dikkat takip ediyor ve beynine kaydediyor.
Aynı programın konuğu TSYD Başkanı Esat Yılmaer soruyor: "İbrahimoviç'i nasıl buluyorsun?" diye, bizimki başlıyor futbola adım attığı tarihten, oynadığı tüm takımlardaki performansına kadar İbrahimoviç'in seceresini sayıp dökmeye...
Öyle yorumlar yapıyor ki, bizim Başkan elinde yetki olsa o anda Muhteşem İbrahim'in AIPS (Dünya Spor Yazarları Birliği) kartını çıkartıp verecek, o kadar yani...
Konu şampiyonluk yarışından açılıyor, İbrahim "Fenerbahçe'nin kadrosunda bulunan ve geçen yıl şampiyonluğu kıl payı kaçırmanın travmasını yaşayan futbolcuların ruh durumuna" dikkat çekiyor. Ben neredeyse tüm spor basınını dikkatle takip ederim, böylesine derinlikli bir yoruma vallahi rastlamadım. İbrahim, Galatasaray'ın geleceğine de fener tutuyor: "Bu takım 5 yıldan önce toparlanamaz. Başına mutlaka Mustafa Denizli getirilmeli..."
Breh, breh, breh...
Sevgili spor yazarı dostlar, hiç darılmaca, gücenmece yok. İbrahim yarın dernekte seminer verse, hepimize faydalı olur diye düşünüyorum...