MAHSUN Kırmızıgül ile New York'ta Beş Minare filminden sonra ilk kez karşılıklı sohbet etme imkanım oldu. Belli ki yorgunluğunu henüz üzerinden atamamış. "Yeni film çalışması var mı?" dedim, "Bu sene yok, henüz kendime gelemedim" dedi.
Ama Mahsun şu günlerde yine kaleme kağıda sarılmış. Bu kez film senaryosu için değil, kendi sinema anlayışını ve deneyimlerini okurlara, sinemaseverlere duyurmak için.
Mahsun, bugüne kadar yaptığı üç filmin öyküsünü üç ayrı kitapta topluyor. Beyaz Melek, Güneşi Gördüm ve New York'ta Beş Minare filmlerinin öyküleri nasıl doğdu, Mahsun bunları film yapmaya nasıl karar verdi, aslında neyi anlatmak istedi, önüne nasıl engeller çıktı, bunları nasıl aştı, nasıl bir sinema dili benimsedi, en çok hangi olaylardan, hangi filmlerden, hangi yönetmenlerden etkilendi?
Mahsun kitaplarında bu soruların yanıtlarını verecek.
Eminim bu haberden sonra Mahsun'u ötelemek ve hakir görmek isteyenlere gün doğacak. "Sinemanın kitabını yazmak Mahsun'a mı kaldı?" diye çemkirmeye başlayacaklar.
Ama sanırım Mahsun'un kitabı en çok, sinema heveslilerine, yani bugüne kadar yüreğindeki sinema yapma arzusunu eyleme dönüştürme cesareti bulamayan gençlere kılavuzluk edecek.