Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Vah zavallı Emine'ye

Merve Girgin de köşemize değerli katkılar sağlayan, dikkatli ve duyarlı televizyon izleyicilerinden. Onun şikayeti ise Çocuklar Duymasın dizisiyle ilgili:
"Merhaba Yüksel Bey, yaklaşık dört senedir köşenizin müdavimiyim. İnanın her sabah (yazı yazdığınız günler için) e-postalarıma bakmadan önce sizi okuyorum. Okur yorumlarını ne kadar dikkate aldığınızı ve gerekli yerlerin duymasını sağladığınızı bildiğim için ben de Çocuklar Duymasın dizisiyle ilgili eleştirilerimi iletmek istiyorum. Öncelikle gerçekten sevdiğim bir dizi olduğunu belirteyim. Ancak;
1- Bu diziyi kendimizden bir şeyler bulduğumuz için çok sevdik. Bu konuda çok başarılı olan senarist Birol Güven'in neden karakterlerin evde ayakkabılarıyla gezmelerine müsaade ettiğini anlamıyorum.
Haluk evin içinde resmen postal gibi botlarla geziyor. Meltem gibi titiz bir bayan nasıl bu konuda duyarsız olabiliyor?
2- Emine kendi evine kaçta gidiyor? Ev sakinlerinin 19.00 gibi işten geldiklerini düşünelim, yemek yiyor, çay içiyor, misafir karşılıyorlar (Gönül ve Zero Bey) ama Emine hâlâ orada. Nereden baksanız saatin 22.00-22.30 olması lazım. Emine bu saatte eve nasıl dönüyor? Hüseyin gibi maço bir koca buna nasıl müsaade ediyor? Emine'nin çocukları ne durumda? Adları bile geçmiyor. Ne yiyip ne içiyorlar? Emine hep Haluklar'da olduğuna göre acaba o da bir yardımcı mı tuttu?
3- Son olarak barbunya pilaki meselesinden bahsetmek istiyorum.
Neden her akşam masada barbunya pilaki var? Ayrıca o kadar çok yemek çeşidi olmasına ne gerek var? Her akşam sanki ziyafet veriyorlar. Zaten çocuklar da evde yok, iki kişi için o kadar yemek mi yapılır?
Umarım çok uzun yazıp sizi sıkmamışımdır. Kolay gelsin, iyi çalışmalar..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA