Yıllardır kadınların boşu boşuna günahını almışız, "dedikoducu" diye... Oysa erkekler daha dedikoducu. Üstelik yaptıkları kulisler, laf taşımalar, giriştikleri entrikalar çok daha yıkıcı... Bu acı gerçeği "Survivor"ı izleyince anladım... Bu kez adada ismi dedikoducuya, yalancıya çıkan Seda veda etti. Ama gönderilirken "şeytan azapta gerek" muamelesi gördü. Hani az daha Ertan ile boğaz boğaza geliyorlardı. Erkekler grubu ve onların talimatlarından çıkmayan Başak, beraber olup "Merve" yi yazdılar. Başak da timsah gözyaşları arasında Seda'yı düelloya çıkacak isim olarak belirleyince, "erkek egemenliği" bir kez daha adaya hükmetmiş oldu. Düelloyu kaybeden Seda, "Beni aslında çok yanlış tanıttılar" diye ağlayarak, adaya veda etmek zorunda kaldı. İşin ilginç tarafı bugüne kadar hiçbir yarışmayı kazanma başarısı gösteremeyen, ona buna çatmaktan, her şeye burun kıvırmaktan başka bir "icraatı" bulunmayan Oğuzhan'ın çeyrek finale doğru emin adımlarla yürüyor olması. Demek ki biz yanlış biliyormuşuz. Bir ıssız adadan kurtulmak için kol ve bacak adaleleri yerine çok kuvvetli bir "dil kası" gerekiyormuş!