TRT, tüm dünyada izlenen bir kanal olma yolunda ciddi adımlar atmaya devam ediyor. Türki Cumhuriyetlere 6 farklı dilde yayın yapan TRT Avaz, çok yakında Boşnakça yayına da başlayarak, Balkanlar'daki izlenme oranlarını arttırmayı hedefliyor. TRT'nin İngilizce yayın yapan TRT News ve kısa bir süre önce yayına geçen Arapça kanalı Seba'yı ve Kürtçe yayın yapan TRT 6'yı da eklediğimizde TRT'nin halihazırda 10 farklı dilde çok geniş bir coğrafyada "etkin yayıncılık" yaptığı ortaya çıkıyor. Mavi Marmara saldırısı sonrasında özellikle Ortadoğu ülkelerinin tüm gelişmeleri TRT'nin Arapça yayın yapan Seba kanalından izlemeleri ise dikkat çekiciydi. TRT, bu hamlesiyle hem gelişmeleri Arap halklarına objektif bir şekilde aktardı hem de Türkiye'nin konuya yaklaşımını "ilk ağızdan" ifade etme şansı buldu. Görünen o ki Seba, El Cezire'nin bölgedeki tekelini kıracak gibi. Yayıncılık hamlesini artan ivmeyle sürdüren TRT'nin üç yeni kanalı da önümüzdeki aylarda yayına başlayacak. Anadolu Üniversitesi'nin yıllık 35 milyon liralık katkısıyla yayına geçecek olan eğitim kanalında Açık Öğretim Fakültesi dersleri verilecek. Ama TRT, eski formatları ve tekdüze sunuş biçimini değiştirerek, dersleri daha çağdaş görünüme kavuşturacak. Yeni prodüksiyonla birlikte yeni dershaneler ve sunum biçimleri geliştirilecek. Ayrıca ders aralarında gençlerin ilgisini çekecek eğitim, sosyoloji, psikoloji programları ile başta plaj voleybolu olmak üzere spor aktiviteleri de ekrana taşınacak. Bu yıl içinde yayına geçmesi planlanan TRT 5 ise Anadolu insanın gerçek gündemini ekrana taşıyarak, özellikle tarım ve hayvancılıkla ilgilenenlere "rehber" oluşturacak bir yayın politikası izleyecek. 81 yerel televizyon kanalının katkısıyla gerçekleşecek TRT 5 yayını sayesinde Anadolu insanı ekranda "kendini görme, kendi yaşamından izler bulma" fırsatını da yakalayacak. TRT'nin hizmete sokacağı bir başka kanal ise yayınların HD kalitesiyle izleyicilerle buluşmasını sağlayacak TRT HD olacak. TRT, Dünya Kupası boyunca maçları TRT 1'den HD olarak yayınlayacak. Görüştüğüm TRT yetkilileri "Özel kanallarla rekabet günlük değişkenlere bağlı. Bir dizi bir kanaldan diğerine transfer olduğunda onun reytingini yükseltebiliyor. Bunlar geçici sıçramalar. Biz iç piyasada özel kanallarla rekabet etmek yerine TRT'yi Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler ve Avrupa'da etkin bir kanal haline getirmek istiyoruz. Hedefimiz iç piyasa rekabetinin çok ötesinde" diyorlar. Suların giderek ısındığı yakın coğrafyalarda "dijital bir imparatorluk" mu kuruyoruz ne?