Özellikle dizilerdeki hukuki hataları dile getirmesiyle tanıdığımız okurumuz Ayşenur Baytaroğlu yine benzer bir konudan yana dertli: "Yeniden merhaba Yüksel Bey, köşenizin müdavimlerinden olarak yine hukuki bir mevzu dikkatimi çekti. 13.04.2010 tarihli yazınızda Aron Feller'in 'Bu ülkede bazı insanlar cezaevinde çürür, bazıları mahkeme koridorlarında, bizim seçtiklerimizinse ancak dosyaları mahkeme koridorlarında çürür' sözüne değinmişsiniz. Doğru, gerçekten de birçok dosya bu durumda ama anlaşılan Aşk ve Ceza dizisi hukukun ve prosedürlerin hızı konusunda bunun tam tersini iddia ediyor. Reklam ajansının mali sıkıntıya girmesi ve tüm çeklerin karşılıksız çıkmaya başlamasından çok değil, 10 gün sonra şirkete haciz memurları geldi. (Ki Yasemin haciz esnasında, 'Bu işler bu kadar çabuk mu oluyor yaaa, 10 günde?' diye şaşkınlığını dile getirdi.) Yahu ne ara çeki icra takibine koydular, ne ara bu ödeme emri tebliğe çıktı, ne zaman borçluya tebliğ edilip tebligat parçası icra dosyasına döndü de itiraz süresi geçip borç kesinleşti? Yüksel Bey sizden ricam, yapımcılardan işin sırrını öğrenip, köşenizde ifşa etmeniz! Biz de böylece altı üstü bir ödeme emri tebligatının dosyaya dönüşü için bile bir ay beklemek zorunda kalmaz, işlerimizi daha hızlı yürütebiliriz. İyi çalışmalar dilerim."