Hanımın Çiftliği dizisinde Muzaffer Bey öldü. Başrol oyuncularından birinin erken vedası, bizim dramalarda pek rastlanan bir durum değildir. Diğer edebiyat uyarlamalarındaki "top çevirmeleri" gördüğümüzde, "Hanımın Çiftliği" yapımcılarını "orijinale sadakat" konusunda tebrik etmemiz gerekiyor. Önceden belirlenmiş sürede rolünü tamamlayıp, ekrandan sessizce çekilen oyuncuların ardından övgü yazdığım vaki değildir. Ama bu kez içimden Mehmet Aslantuğ'a teşekkür etmek geldi. Öncelikle "Muzaffer Bey" karakterini "kusursuz" canlandırdığı için... Abartmadan, "ille de karaktere kendi yorumumu katacağım" diye kasmadan, Muzaffer Bey'in sadece görüntüsüne değil, "ruhuna" da bürünerek, tüm ekiple uyum içinde, mütevazı ama son derece profesyonel bir oyunculuk tavrı geliştirerek, kapris yapmadan ama ilkelerinden de taviz vermeden, magazin medyasında dizinin önüne geçmeden, her yönden rolünün hakkını vererek... Mehmet Aslantuğ hatırlar mı bilmem. Ama ben onu "sette" çok yakından takip ederdim. "Sıcak Saatler"in büro sahneleri atv'de çekilirdi. Ben o zamanlar atv Spor Servisi'nde editörlük yapıyordum. Aslantuğ; çevresiyle mükemmel diyaloğu, set ekibine her konuda yardımcı olması, muhteşem çalışma disiplini ve olağanüstü yeteneğiyle ışıl ışıl parlardı. Çoğu kez onu izlemeye daldığım için spor bültenini son dakikada yetiştirirdim. Muzaffer Bey'in yokluğunu en çok Güllü yani Özgü Namal hissedecektir. Zira oyuncuların iyi bir performans ortaya koymalarında rol arkadaşlarıyla "pas alış verişlerinin" büyük önemi vardır. Özgü son derece yetenekli bir oyuncu. Kimsenin desteğine ihtiyaç duyacağını sanmıyorum. Ama yeni bölümlerde Mehmet Aslantuğ ile karşılıklı oynamanın büyük avantajından mahrum kalacağı da bir gerçek. Umarım; senaryo seçimi konusunda hep kılı kırk yaran ve bu titizliğinin karşılığını kariyerine parlak halkalar ekleyerek gören Aslantuğ; kendini fazla özletmez.