Gözlerimden süzülen iki damla yaşın nedenini hâlâ bilmiyorum. Öyle sulu gözlü biri sayılmam ama "Yetenek Sizsiniz Türkiye" yarışmasının sonlarına doğru İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Zihinsel Engelliler Mehter Takımı'nı izlerken çok duygulandım. Sebebi; o şahane insanların yüzlerindeki muazzam mutluluk ifadesi miydi, toplum içine karışamayan binlerce engellinin aklıma gelmesi miydi, solist kızın yanık sesi miydi, yoksa "Helâl olsun size" diye şaha kalkan yüreğimin göz pınarlarıma pompaladığı adrenalin miydi bilmiyorum, ama ağlıyordum işte... İki gönüllü öğretmen aylarca çalıştırmıştı onları. Ortalama yüzde 40 hasarlıydı beyinleri. Ama bir "Ceddin deden, neslin baban" çalıp, söylediler ki, olmaz böyle şey. Ardından yanık bir Rumeli türküsü ile bir kez daha fethettiler yürekleri... Hele kös çalan delikanlının, tokmağı davula her vuruşunda kafasındaki kocaman kavuğun burnuna kadar düşmesi yok mu, televizyonun içine girip, alnından öpmek geldi içimden. Başka yetenek aramaya ne hacet? Yetenek sizsiniz be çocuklar, yetenek sizsiniz!.. Malum, mehteran "iki ileri, bir geri" adım atar. Ama bu çocuklar, önlerine konulan tüm engellerin üzerinden uçarcasına atlıyorlardı. Zira yüreklerinin vitesi "üç ileri" idi... Helâl olsun onlara, helâl olsun onlara emek verenlere ve helâl olsun bu güzelliği önümüze seren sevgili Acun'a...