Müzik otoritesi değilim. Bu nedenle birazdan yapacağım yorumların, "Sıradan müzik dinleyicisi Yüksel'in izlenimleri" olarak değerlendirilmesini arzu ederim. Manga'nın müziğini çok seven biri olarak, bu yıl Eurovision'da ülkemizi bu grubun temsil edeceğini öğrenince mutlu olmuştum. Ayrıca, müzik deyimiyle "sound"larını, Avrupalı gençler de kabul etmiş ve onları MTV yarışmasında birincilikle taçlandırmışlardı. Bu nedenle Manga'nın TRT adına son derece doğru bir seçim olduğuna inanıyordum. Ancaaak... Çarşamba gecesi Manga'nın "We could be the same" (Aynı olabilirdik) şarkısını dinleyince, biraz hayalkırıklığına uğradım. Zira sıradan müziksever Yüksel'in kulağına bu şarkı "Manga şarkısı" gibi gelemedi bir türlü. Üstelik melodisi, aklımda da kalmadı. Oysa Eurovision şarkı yarışmasında başarılı olmak için, ilk dinleyişte insanların kulak kepçesine "asılmak" gerekiyordu. Ne yazık ki bu şarkı bana pek "sıradan" geldi. Umarım ben yanılıyorumdur. Umarım şarkı çok beğenilir ve ilk 3'e girer. Girmese de pek önemli değil zaten. Bu yarışmada alınan sonuç, Manga grubunun benim gözümdeki müzikal değerini ne arş-ı âlâ'ya yükseltir, ne de arz'ın merkezine gömer. Ben bu adamları ve yaptıkları müziği seviyorum çünkü... Sadece... Sadece... "Yarışma şarkısı yapmak için" kendi müziklerinden birazcık ödün vermiş gibi geldiler bana... Hani sırf "milli şarkı olsun" kaygısıyla, "ille de oryantal darbuka ritimlerini" Manga müziğinin içinde yadırgadım biraz. Hani şarkılarında söyledikleri gibi, "diğerleriyle aynı olmak" Manga'nın üzerinde pek iğreti durdu. Tüm sıkıntım, bu yüzden... Son sözüm: Manga'nın son albümündeki hangi şarkıyı göndersek, mutlaka ilk 5'e girerdi...