Pana Film'in ürün yelpazesi giderek genişliyor. Önce sadece "Kurtlar Vadisi" dizisi vardı. Ardından "Ekmek Teknesi" gibi mahalle dizileri, "Kurtlar Vadisi: Irak", "Muro" ve "Gladio" adıyla sinema filmleri ve "Makber" gibi aşkı eksen alan duygusal yapımlar da ürünleri arasına girdi. Pana Film, televizyon ve sinema ile yetinmeyip, kitap yayıncılığında da hamle yaptı. "Pana Film Yayınları"ndan çıkan ilk eser "Senaryo Kitabı" elime ulaştığında bunun önemli bir hizmet olduğunu düşündüm. Sayfalarını çevirdiğimde de yanılmadığımı anladım. Zira bizim köşemize amatör senaryo yazarlarından çok sayıda bilgi ve yardım talebi ulaşıyor. Okurlarımız ilginç bir öykü yazdıklarını ama bunu sinema ya da dizi senaryosuna nasıl çevireceklerini sorup, duruyorlar. Öktem Başol'un kaleme aldığı "Senaryo Kitabı" özellikle yolun başında olan yazarlar için adeta bir "deniz feneri" görevi üstleniyor. Zira eserin içinde bine yakın film örneğinden yola çıkılarak hem senaryo yazmanın kuralları hem de drama teknikleri anlatılıyor. (Özellikle "Aristo Tekniği" çok ilgimi çekti. "Senaryo yazmanın, dizi tutturmanın matematiği olabilir mi?" diye düşünenlere özellikle bu bölümü tavsiye ediyorum.) Pana Film, kitabın tanıtımını ise önceki hafta "Kurtlar Vadisi: Pusu" dizisinde yaptı. Polat, eşi Ebru'yu almak için Sedef'in evine geldiğinde, Sedef mutfakta "Senaryo Kitabı"nı okuyordu. Bence imza gününde kitabı Öktem Başol değil, Vadi'nin Amerikalısı Aron Feller imzalasın. Memleketteki tüm senaryoları onlar yazmıyorlar mı?