Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Mars olmamak için

Tavlada en büyük felaket mars olmaktır. Zira rakibin hanesine iki oyun birden yazılır. Dünyamız "Mars olmaya" doğru hızla ilerliyor. Komşumuz Mars gezegeni gibi, donuk, çorak ve havasız olmaya ramak kaldı. Sanayileşme süreci içinde atmosfere saldığımız sera etkisi yaratan gazlar nedeniyle dünyamız önce ısınacak, sonra hızla soğuyacak, ardından atmosferini yitirecek ve yaşam imkanı olmayan Mars gezegenine benzeyeceğiz. Usame Bin Ladin bile yaptığı son açıklamada küresel ısınmayı ABD'den daha büyük bir tehdit olarak algıladığını söyleyerek, sanayileşmiş Batılı ülkeleri bu felakete yol açmakla suçladı. Düşünün durumun vahametini... Günlerdir National Geographic kanalındaki "Bilinen Evren" belgeselini izliyorum. İzledikçe, siyasi çekişmeler, rant kavgaları ve diplomatik satranç hamleleri gözümde tüm önemini yitiriyor. Zira bu belgeselde dünya hızla batarken, kendimizi sahillerine atacağımız bir "ada" aramak zorunda olduğumuz gerçeği yüzümüze vuruluyor. En yakınımızdaki adanın ismi ise Mars... Şu anda Mars'ın kutup bölgelerinde donmuş halde su var. Eğer orada bir insan kolonisi oluşturacaksak, öncelikle bu gezegeni ısıtıp, donmuş suyu buharlaştırarak, orada bir "atmosfer" yaratmamız lâzım. Peki koca gezegeni nasıl ısıtıp, eksi 62 dereceden eksi 30'lara indireceğiz? Bilim adamları bunun en "kestirme" yolunu bulmuşlar. İnsanoğlu olarak en iyi bildiğimiz şeyi yapacağız!.. Yani, Mars'ta "küresel ısınma" sağlayacağız. Orada dev üretim tesisleri kurup, fosil yakıtları kullanarak havaya bol bol karbon gazları salacağız. Böylece güneş ışınlarının yarattığı sıcaklığı, sera etkisiyle gezegende hapsedip, orada bir atmosfer oluşturacağız. Donmuş su buharlaşacak, bulut olacak, yağmur yaratacak ve suyla birlikte gezegenin yüzeyinde bitki örtüsü oluşacak... Ne garip değil mi? İnsanoğlu küresel ısınma ile kendi dünyasının sonunu getirirken, yine aynı yöntemle kendine yeni bir dünya yaratacak!.. Şimdi gelin de insanları birbirine düşüren, memleketin kısır politika gündemine geri dönün... Beni sorarsanız, iki haftadır Mars'tayım. Dönmeye de hiç niyetim yok!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA