KanaL D ve Show TV'den sonra edebiyat klasiklerinden devşirme dizilerin son uğrak yeri atv oldu. Kerime Nadir'in ölümsüz eseri "Samanyolu", 2009 versiyonuyla önceki gece atv ekranlarında gala yaptı. Hemen söylemeliyim ki, Özcan Deniz'in kamera karşısında ayrı bir havası var. "Asmalı Konak"ta efsaneleşen "Seymen Ağa"nın ardından azıcık sendeleyen Özcan, "Samanyolu" nun ortasındaki güneş gibi parlıyor. Özellikle kadın izleyicilerin "Samanyolu"na göstereceği ilgide Özcan Deniz'in çok önemli bir katkısı olacak. Ve eminim bu dizi, Özcan Deniz'in "ikinci doğuşuna" ev sahipliği yapacak. Dizinin oyuncu kadrosuna baktığımda tereddüt geçirmiştim. "Acaba Vildan Atasever, Özcan Deniz'in partneri olarak doğru seçim mi?" diye düşünmüştüm. Zira Özcan'ın bundan önceki dizisi, bana göre "yanlış eşleşme" yüzünden ekranda tutunamamıştı. Acaba yine aynı hataya mı düşülüyordu? Ama daha ilk bölümde gördüm ki, Vildan Atasever yerine "cuk" oturmuş. Bu ikili, önümüzdeki günlerde çok konuşulmaya aday. Peki ya diğerleri? Dizide "eh işte" diyebileceğim oyuncu yok. Hepsi de rollerini, ellerine ameliyat eldiveni gibi geçirivermişler. Hatice Aslan zaten bizim övgü satırlarımızın gediklisi. "İhtiraslı eş" karakteriyle yine harikalar yaratıyor. Hülya Darcan son derece "sahici" oynuyor. Ama benim bu dizideki favorim Nesrin Cavadzade... Buraya not düşüyorum. Bu dizinin ardından onu hep başrollerde izleyeceğiz... Asıl konuşulması gereken ise Ay Yapım'ın müthiş başarısı. Ben bugüne kadar "yaptığı her dizi tutan" yapım şirketine rastlamamıştım. Sadece bizde değil, dünyada bile... Sinema ve televizyon dünyasının kalbi ABD'de bir yapım şirketinin başarı kriteri 11'de 4'tür. Yani yaptığı 11 işten 4 tanesi tutulursa, şirket yaşar. Ay Yapım; Yaprak Dökümü, Dudaktan Kalbe, Aşk-ı Memnu, Ezel ve Samanyolu ile beşte beşe koşuyor. Gerçekten de inanılmaz bir istatistik. Görünen o ki, "Babadan oğula geçen televizyonculuk genleri" Çatay Ailesi'ne parlak bir gelecek vaadediyor.