Abimm filmini görme engelli sevgili kardeşim Evren Doğru ile beraber izlemek benim için müthiş bir hayat tecrübesi oldu. Evren'i film ve tiyatro gösterilerinde pek çok kez görmüştüm. Ama ilk kez yan yana oturup, filmi birlikte izledik... Şimdi "izledik" kelimesine takılmış olabilirsiniz. Eminim, "Görme engelli biri, sinema filmini nasıl izleyebilir?" diye soruyorsunuzdur kendi kendinize... Eğer gönül gözünüz ve algılarınız Evren kadar açıksa, çok daha "net" görebiliyorsunuz her şeyi... İşte ben bu olağanüstü tecrübeyi yaşadım. Evren'e filmdeki görsel detayları usul usul anlatırken, o sordu: "Yüksel Ağabey, şu andaki sahnede gece değil mi?" Yanıt veremedim. Zira iç plan çekimiydi. Sonra arka fonda bahçedeki karanlığı fark ettim. "Nasıl anladın?" diye sordum Evren'e... "Ağustos böceklerinin sesi geliyor da ondan" dedi... Sonra duygusal sahnelerdeki tüm detayları ondan dinlemeye koyuldum. Ben filme bakıyordum, o görüyordu, duyuyordu, hissediyordu... "Levent'inki muhteşem bir oyunculuk. Hepsi harika oynamışlar" dedi. Filmin en duygusal sahnelerinin tahlilini yaptı. O kareler perdeye düşerken, Evren, gözünü karanlığa dikip, "Ya, çok muhteşem bir sahne bu... Çok etkilendim" diyordu... Bir ara gözümü kapayıp, filmi Evren gibi "duyumsamak" istedim. Beceremedim... Ve Evren'de daha keşfedilecek çok şey olduğuna hükmettim...