Okan Bayülgen'in programını üç güne bölmesi akıllıca olmuş. Böylece sap ile samanın birbirine karışması önlenmiş. Eğlenmek ve "geyik dinlemek" isteyenler cumartesi geceleri "Disko Kralı"nı izleyecek. Daha önce programın içinde eriyip, kaybolan "Medya Arkası"nın "Medya Kralı" olarak pazar geceleri bağımsız bir programa dönüşmesi de yerinde bir düzenleme. Daha "ağır" mevzulara meraklı olanlar ise pazartesi geceleri "Muhabbet Kralı"nı bekleyecek. Böylece izleyici, eski "Zaga", "Televizyon Makinası" ya da "Disko Kralı"ndaki "aşure"den kurtulup, kendi beğenisine ve beklentisine hitap eden programı seçecek. Ancak her üç programın da aynı dekorda çekiliyor olması izleyicide bir "tekdüzelik" duygusu yaratabilir. Küçük dekor değişiklikleri ve ışık efektleriyle "algıda seçicilik" yaratılmasına ihtiyaç var. Bu arada Okan'ın soru sorma, tempo yükseltme, trafiği yönetme, konuğunu rencide etmeden istediğini alma yeteneğini "yerinde" incelemek, benim için çok değerli bir televizyonculuk deneyimi oldu. Diğer yandan canlı yayında programın sunulduğu masaya iki kat boyunca merdiven inerek ulaşılması, konuklar açısından büyük bir risk doğuruyor. Ben, "Bakalım canlı yayında piyango kime vuracak?" tedirginliğini yaşarken, ayağı takılan sevgili Öykü, aşağı yuvarlanmaktan son anda kurtuldu. İleriki haftalarda Okan sırf bu risk yüzünden programına konuk bulmakta sıkıntı yaşayabilir.