Hani geçen hafta yazmıştım ya, "Aşk-ı Memnu fanatikleri umutlanmasın. Bihter ile Behlül'ün sevişmelerini gören yalı sakini ilk bölümde açıklanmayacak" diye... Aynen öyle oldu. Belli ki daha birkaç bölüm "Kim?" sorusunun yanıtı bulunamayacak. Olay, Agatha Christie romanlarına döndü. Acaba katil kim? Uşak mı, mürebbiye mi? Dileyen, toto oynamaya devam edebilir. Dileyen, Aşk-ı Memnu romanına göz atabilir. Umarım seyircinin bu merakı, edebiyat klasiklerine ilgiyi artırır da Beyazıt'taki Sahaflar Çarşısı'nın tozlu raflarına nur yağar. Geçen sezonun son bölümünde yalı ahalisi gece cümbür cemaat ayaklanmıştı. Bihter ile Behlül'ün halvet olduğu limonluğa doğru adeta adı konulmamış bir maraton koşusu başlamıştı. Peki ipi kim göğüsledi? Söyler miyim, söylemem tabii. Senaristler de bir müddet söylemeyecekler. Peki Adnan artık herkesin şüphe duyduğu Bihter - Behlül aşkından daha ne kadar habersiz kalacak? Doğru ya, artık Adnan'ın boynuzları, yalıdaki çamların boyunu aştı. Bu sorunun yanıtı, Adnan karakterini canlandıran Selçuk Yöntem'in geçen hafta verdiği röportajda saklı: "Adnan bu aşkı öğrenirse, dizi biter!.." Yani? Beklemeye devam... Bir de şu "bronz ten" olayı var ki, yönetmenler buna bir türlü çare bulamadı. Araya iki aylık yaz tatili giriyor. E hiçbir oyuncuya "Yeni bölümü çekene kadar güneşe çıkmayacaksın" diyemezsiniz. Sezon finalinin özetinde bembeyaz olan tenler, bir gece sonrasını anlatan yeni sezonun ilk bölümünde "çikolata" kıvamında... Acaba yeni sezonun ilk bir-iki bölümünü tatilden önce çekemezler mi?