Geçen hafta yazdım. Dedim ki, "Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun Eurosport'tan canlı yayınlanması, bugüne kadar Türkiye'nin tanıtımı için yapılan en etkili kampanyalardan biri. Eminim bu görüntüleri izledikten sonra pek çok turist, tatil programını değiştirip, Türkiye'nin Akdeniz kıyılarını tercih edecek..." Salı günü Kuşadası- Bodrum etabını izlerken, ülkemin tarihi ve doğası ile bir kez daha gurur duydum. TRT, Fransa Bisiklet Turu'nu aratmayacak şekilde, mobil ekipleri ve havadan çekimleri ile harikalar yarattı. Spiker Levent Özçelik il yorumcu Feyzi Açıkalın hem monotonluktan uzak neşeli bir sunum gerçekleştirdiler, hem de bisiklet sporuna yabancı olanlar için temel bilgileri aktardılar. Yarışın her anı adeta bir kartpostal karesi gibiydi. Mavi ile yeşilin birbiriyle seviştiği o eşsiz güzergahta bazı bisikletçilerin rakiplerini kontrol etmek yerine zaman zaman manzaraya dalıp gittiklerine bile şahit oldum. Hele Bodrum finişi muhteşemdi. Helâl olsun Bodrum halkına... Bisikletçiler finiş çizgisine yaklaşırken, Bodrumlu vatandaşlar yüzlerce metre boyunca yol kenarına dizilip, sporculara tezahürat yaptılar. Her spor, seyirci ile güzelleşir ya da çirkinleşir. Bodrumlular benden tam not aldılar. Bu arada helikopter çekimlerinde Bodrum Kalesi'nin, antik tiyatronun ve limandaki pupa yelken guletlerin kuşbakışı görüntüsü gerçekten büyüleyiciydi. Eurosport'ta milyonlarca dolarlık turizm tanıtım klipleri yayınlatsanız, bu denli büyük etki yaratamazdınız. Diğer yandan TRT, bir lotarya ile turu seyirciler için cazip hale de getirmiş. Her gün, etap sonunda mesaj gönderen seyirciler arasından yapılan çekilişle 10 kişiye yarış bisikleti hediye ediliyor. Üstelik kurayı da o ilin valisi çekiyor. Bir 'helâl olsun' da İstanbul-Alanya arasındaki güzergahta görev yapan ve organizasyonun tıkır tıkır işlemesine yardımcı olan valilere, emniyet müdürlerine, belediye başkanlarına...