Meğer şehit askerin koğuştaki yatağının üzerine bayrak serilirmiş... Bilmiyordum, atv'nin Gazi dizisinden öğrendim. Düşündüm: Her zaman bu bayrağın gölgesinde uyumaktan huzur bulan ben, üst ranzamda serili bir al bayrak varken, aşağıda kafamı nasıl yastığa koyabilirdim?.. Askerliğimi Güneydoğu'da yapmadım. Ama eğitim çavuşu olarak bölgeye çok asker eğitip, gönderdim. Ve oradan gelen çok asker gördüm... Dağda üç gün pusu atmanın psikolojisini az çok bilirim. Oralarda ölümün nasıl "oyun" haline geldiğini, korkunun nasıl "korkusuzluğa" dönüştüğünü, yaşayanlardan çok dinledim. Şimdi de Gazi izleyicileri öğrenecekler. Sınır çizgilerinin nasıl kanla çizildiğini, ana yüreklerinin nasıl sınır taşlarında attığını, vatanı korumanın nasıl "şerefli" bir vazife olduğunu, Gabar'da üstüne basılan mayının sadece basanı değil, onun binlerce kilometre uzağındaki hayatları nasıl parçaladığını, bir şarapnelin, gelip de yüzlerce kilometre ötedeki gelinlik kızın yüreğine nasıl saplandığını, asker arkadaşlığının "kardeşlikten" öte olduğunu, çatışmada nasıl "kan kardeşi" olunduğunu, en büyük paylaşımın, aynı karavanaya kaşık sallamak, aynı kurşunun önüne atılmak olduğunu öğrenecekler... Ve şehitler ile gazilerin yalnızca haber bültenlerindeki "sayılardan" ibaret olmadığını görecekler... Ya dönenler?.. Kolunu, bacağını dağlarda bırakanlara protez takılıyor. Peki ya sakatlanan ruhlara takılacak bir protez var mı? Onu da görecekler... Gazi ekibinin işi çok zor. Hem hamaset yapmadan, kahramanları anlatacaksın. Hem vatan haini sayılmadan, moral bozmadan, ülke gerçeklerini "haber" vereceksin. Hem evladını kınalayıp, sınır boyuna gönderen annenin yüreğini pır pır ettirmeyeceksin, hem "asker anası olmanın" şerefini, erdemini anlatacaksın. Bir yandan eşkıyanın yüreğine korku salarken, diğer yandan insanlığını koruyacaksın. Hem mesajını yaymak için reyting almaya çalışacaksın, hem de "Şehit kanından reyting süzüyorlar" eleştirilerine mahal vermeyeceksin. Bence "Bıçak Sırtı" ismini asıl hak eden dizi budur!..