YARIŞMANIN gidişatını etkilemek gibi bir niyetim yok. Ama Şarkı Söylemek Lâzım'da benim gönlümün birincisi Semih Saygıner'dir. Son haftaki düette ikinci sesten öyle başarılı söyledi ki, sanırsınız kırk yıllık sahne sanatçısı. Şimdi diyeceksiniz ki, "Zuhal Topal da ikinci ses kullandı, bu torpil niye?" Efendim, Zuhal Topal öyle ya da böyle sahneye alışkın biri. Mesleği tiyatroculuk. Sesini, mimiklerini kontrol etmeyi biliyor. Kameralara ve topluluğa hitap etmeye alışkın. Peki ya Semih? Ben hem azmi, hem performansı, hem de "polemikler üstü" duruşuyla Semih'i şimdiden gönlümün şampiyonu ilan ettim, kimse alınmasın. Bu arada Semih'i çok kısa sürede profesyonel bir şarkıcıya dönüştüren Yeliz'in hakkını da teslim etmeliyim. Gelelim haftanın "yapay" polemiğine: Oray Eğin'in içi boş Sezen Aksu dosyasını, programın sonuna saklamasını başlı başına bir "reyting ucuzluğu" olarak değerlendiriyorum. Sonucu kesinleşmemiş bir davayı "belge" diye ortaya koyup, adaleti etkilemeye çalışmanın adı ne zamandır araştırmacı gazetecilik oldu? Üstelik yüzlerce bestenin, sözün altına imza atmış bir sanatçının, 30 yıllık kariyeri boyunca telif davalarına muhatap olmaması mümkün mü? Artık yeter! Kimse Sezen'i şahsi reytingine malzeme yapmasın!.