Ekran karakterlerine bir haller oluyor. Kimsenin kimseye tahammülü kalmamış gibi. En küçük bir canlı yayın tartışması, büyük bir kavgaya dönüşüyor. Hakaretler, suçlamalar birbirini kovalıyor. Nihayetinde koca koca insanlar ya çocuklaşıyor ya canavarlaşıyor ya da cinnet geçirip stüdyoyu terk ediyor. Pazartesi akşamı FOX'ta yayınlanan Çapraz Ateş programında da olay çıktı. Reha Muhtar, moderatör Mehmet Ali Ilıcak'ın yanlı olduğunu iddia ettiği tutumunu protesto edip, "Gazetecilik geçmişiniz ve müktesebatınız böyle bir programı idare etmek için yeterli değil. Bu durumda ben Çapraz Ateş programına devam etmek istemiyorum. Programın gerisinde yaşananları ise burada söylemeyeceğim" deyince söze Nazlı Ilıcak karıştı. Anne Ilıcak "Siz bugüne kadar magazin programlarıyla gündeme geldiniz. Sayemde politika konularında program yapıyorsunuz" deyince ipler koptu. Muhtar stüdyoyu terk ederken, Mehmet Ali Ilıcak da apar topar programı sonlandırmak zorunda kaldı.
STÜDYO KARIŞTI
İkinci olay ise atv ekranlarında yaşandı. Seray Sever'in sunduğu Sabahın Körü programında önce Astrolog Şermin Tokuşçu ile Şenay Akay birbirine girdi. Ardından Seray Sever ile de tartışan Tokuşçu stüdyoyu terk etti. İşte Şermin Tokuşçu - Şenay Akay - Seray Sever üçgeninde yaşanan sert tartışma:
TOKUŞÇU: Bizim Türk toplumunda biz inanmıyoruz deyip yine de giderler falcılara. Halkımız da bir tuhaf oldu. Falcıların kapılarında kuyruk var.
AKAY: Sizin halka dair bir şey söyleme hakkınız yok.
TOKUŞÇU: Sizin ne hakkınız var? Sizin neye hakkınız var da Magazin Mahkemesi'nde avukatlık yapıyorsunuz? Ben halka dair derken buradaki kitleden bahsediyorum. Bu ara ben bakmıyorum astroloji haritalarına. Benim beste çalışmalarım var. Müzisyenim.
AKAY: Kendi kendinize mi müzik yapıyorsunuz? Benden yaşça büyüksünüz. Saygı duyuyorum.
TOKUŞÇU: Benim yaşımı nereden biliyorsunuz? Siz çok örnek olmaktan bahsediyorsanız, biz sizin ilk çıkış zamanlarınızı da biliyoruz. Genç kızlara süper örnek oluyordunuz. Benim sizin gibi bir takım büyük beklentilerim yok.
AKAY: Siz benim neyimi gördünüz, anlatın.
TOKUŞÇU: Çok transparan bir kıyafet giydiniz hatırlıyorum ben sizi. Müşerref Akay halanız bile tasvip etmedi.
AKAY: 22 yaşındaydım. Evet hata yaptım başka ne var?
TOKUŞÇU: Neyin başkası canım? Ne gereği var ki bunları anlatmanın. Çok mu güzel bir örneksiniz de avukatlık yapıyorsunuz. Yeter artık. (Stüdyoyu terk ederken Seray Sever'e) Ceylan'a yaptın, başkalarına yaptın, çok ayıp. Ne münasebet ya? Ben buraya hakaret yemeye gelmedim. Geldiğimden beri yaptığın şeyler. Sana bir şey söyleyeyim mi? Misafirin geldiği zaman ilgilenmesini bileceksin. Programcılık ahlakı budur.
SEVER: Başka ne ders vereceksiniz, Şenay'a, bana?
TOKUŞÇU: Ben kimseye ders vermeyeceğim. Çok da ileri gitme, haddini bil. Şakşakçılarınla seni baş başa bırakıyorum.
SEVER: (Tokuşçu'nun gitmesinin ardından) Hanımlar kusura bakmayın, ben Şenay ile sizi ancak bu kadar koruyabiliyorum. Sonra diyorlar ki Seray konuk kaçırdı. Kimse kimseyi kaçırmaya çalışmıyor. Burada bizim hanımlara kimse laf edemez, eden gider. atv'nin Santra programında ise Ahmet Çakar, Kazım Kanat'a "Tatlısu cini" deyince, Kanat'tan "Sen de şeytanın Allahı'sın" yanıtını aldı. Siyasette, sporda, yarışmada, ödül gecesinde, televizyon programında gerildikçe geriliyoruz. Allah sonumuzu hayır etsin!