Buzda Dans'ı hayretler içinde izledim. Zeynep Tokuş ile Asena yarışmayı kazanmak için değme siyasetçilere taş çıkartacak politik manevralara soyunup, oy avcılığına çıktılar. Sonunda iktidar Zeynep Tokuş'un oldu. İlk stratejik atağı Asena geliştirdi. Yıllardır dargın olduğu babası tribünlerdeydi. Asena, "Mezuniyet törenlerime gelmemişlerdi. Bu yarışmayı kazanıp, babamın boynuna sarılmak istiyorum" diyerek, "mutlu aile özleminden" SMS süzmeyi denedi. Ardından Zeynep Tokuş, Asena'nın yalanını yakalayıp, onu canlı yayında "teşhir" etti. Ünlü dansözün "Ben diğerlerinden günler sonra burada çalışmaya başladım" sözlerini tekzip edip, "Ben buraya geldiğim gün Asena pistte çalışıyordu. Az önce kuliste kendisine neden böyle söylediğini sordum. 'Ne yapayım, söyledim işte' yanıtını verdi" deyince, ibre yeniden Zeynep'e döndü. Zeynep'in ikinci atağı da gecikmedi. "Atatürk bu ülkeye dansı getirdi. Biz de buz dansını getirdik" vecizesiyle ulusalcıların SMS'lerine göz dikti. Ama Asena henüz son hamlesini yapmamıştı. Zira aşk, entrika, siyaset, gözyaşı soslu yarışmaya bir tek "dini hassasiyetler" karıştırılmamıştı. Sonunda o da oldu... Ünlü oryantalin yarışmadaki Alman partneri Jan, Asena için Müslüman olacağını açıkladı. "Aha" dedim içimden, "Haftaya pistte sünnet düğünü var. Kemal Özkan steril bir buz pateniyle yapar mı acaba bu işi?.." Ama nasıl olduysa, strateji geri tepti. Başa baş giden oylar son 5 dakika içinde Zeynep'in lehine fark yarattı. Bu arada yarışmanın başında birinciye verileceği söylenen buzdan kupa 5 saatlik yarışmanın sonunda yoktu. Sıcaktan mı yoksa, popülizmin yalancı alevinden mi eridi, anlayamadım. Yarışma, "gençlere buz dansını tanıtıp, sevdirmek" parolasıyla yola çıkmıştı. Sansasyonlar, skandallar ve gözyaşı pompalamalarını ayrı tutarsak, Buzda Dans'ın bu misyonunu belli bir oranda yerine getirdiğini söyleyebiliriz. İyi ama, "çocukları" gözeten bir yarışmanın pazar gecesi 01.00'de sona ermesine ne buyurulur? İşte düşüncenin "patinaj" yaptığı yer burasıdır!