Bu sütunlarda Buzda Dans'ın yapımcısı Fatih Aksoy'a ricada bulunmuştum. Demiştim ki, "Yarışmacıların yabancı partnerleri, konuşulanları anlamadıkları için dekor olmaktan öteye gidemiyorlar. Bunca para harcanan bir yarışmaya iki kulaklık, bir simultane tercüman bulmak çok mu zor?" Sevgili Fatih Aksoy her zaman olduğu gibi sesime kulak verdi ve bu hafta Buzda Dans'ın yabancı şampiyonlarına "özgürlük" geldi. Artık onlar da kendilerini bu yarışmanın "içinde" hissediyorlar. Teşekkürler Fatih Aksoy. Ama tebriklerim bu kadarla sınırlı değil. Sevgili meslektaşım, değerli mesai arkadaşım Özay Şendir'i de Katarina Witt'in ülkemize gelmesine önayak olduğu için kutluyorum. Tabii Özay'ın önerisini ciddiye alıp, onu getiren Fatih Aksoy ve ekibini de... Gençlik rüyalarımızın buzdan prensesi Katarina'yı izlemek öyle keyifliydi ki... Ve son bir not: Sponsor gözlük firmasının, reklamlarında Zeynep Tokuş'u kullanması ve her reklam arasında Zeynep Tokuş'un görüntüsüyle birlikte kocaman harflerle yazılmış isminin ekrana gelmesi, diğer yarışmacılar açısından "haksız rekabet" doğurmuyor mu?