Olan biteni şaşkınlıkla izliyorum. Sabah ve gündüz programlarının neredeyse tamamı Ankaralı Turgut'un gönül maceralarına ayrılmış durumda. Salı sabahı hem Dobra Dobra'da hem de Herkes Yanlış Biliyor'da bu önemli memleket meselesi (!) tartışılıyordu. Meseleyi çözebildiğim kadarıyla Ankaralı Turgut, adını Sedef, Hülya ve Gönül olarak sürekli değiştiren imam nikahlı eşini Meltem Karataş adlı bir hanımla aldatmış mıydı neydi?.. Yoksa olay komplo muydu, tam olarak anlamadım. Zaten anlamaya da niyetli değildim. Ankara'da tarihi günler yaşanırken, Ankaralı Turgut'un uçkuru kimin umurundaydı onu da anlayabilmiş değildim. Televizyonculuk son günlerde "her malın bir enayi alıcısı olur" mantığıyla yürüdüğünden, fazla da kafa yormak istemedim. Zaten Ankaralı Turgut hakkında "yanlış bildiklerim" hayatımı ne denli etkileyebilirdi ki? Neyse, bana ne canım? Ankaralı Turgut'u günde 5 vakit televizyonda görmekten asıl içi acıyanlar, ekranda kemanıyla üç dakika görünemeyen devlet sanatçıları, çıkarttığı yeni kitabı üç cümleyle tanıtma fırsatı bulamayan edebiyatçılar olmalı!..