Sayın Yüksel Bey, bugün gazetenizin Zap'tiye köşesine yazdığınız yazı dolayısıyla size bu maili göndermek istedim. Ben 15 yaşındayım. Bu yüzden de bir kanalı arasam ya da mail atsam açıkçası pek dikkate alacaklarını sanmıyorum. Nitekim bunu daha önce de yaşadığım için sizin gibi okurlarına saygı gösteren, yaşına bakmayan bir yazara sorunumu iletmek istedim. Sizinle paylaşmak, şikayetimi bildirmek istediğim durum ise sizin de tahmin edeceğiniz gibi son haftalarda yayına giren yarışma programlarıdır. Yarışma programlarında saygısız ve terbiyesiz bir şekilde davranıp, kendi aklınca ününe ün katan insanlardır. Bu insanlar -ki sayıları şu an iki olsa bile eminim daha sonraları artacaktır- bir takım hareketlerle bize kötü örnek oluyorlar, karşısındaki insanlara kendi yaşlarındaymış gibi hitap ediyorlar, hareketlerine de herhangi bir bitiş noktası koymayı düşünmüyorlar. Benim şikayetimin asıl sebebi ise bu kadar harekete, hakarete karşın bu iki insanın da geçen hafta elenmekten kurtulması... Peki bir şey sormak istiyorum: Sırf reyting adına yapılan bu can sıkıcı hareketlerin nereye gittiğini, bizi nasıl etkilediğini kim düşünüyor? Ben bu programlardan anlıyorum ki bir insan çalışmasa, okumasa da olur. Nasıl olsa polemikle bir yerlere gelir; insanlar bir sıralama uğruna her hafta halka işkence çektirebilir, terbiyesizlik sınırını aşan davranışlarda bulunmak özgüveni geliştirir... Ailemizin bize verdiği kültürle televizyon kültürü arasında sıkışıp kalıyoruz. Peki doğrusu ne? Ne yapmamız gerek? İlginize ve okurlarınıza olan saygınıza teşekkür ederim... Dilara AŞAN