Milliyetçiliği arabalı vapur kaçırıp, Türk bayrağı sallamaktan ibaret sananların ülkesinde Kurtlar Vadisi: Terör dizisini yayınlamanın sırası mı, değil mi? Sadece televizyonculuk açısından bakarsak, tam sırası! Koyu milliyetçi söylemlerin her zamankinden daha fazla prim yaptığı bir dönemde, bizim Polat Alemdar'ın Memati ve Güllü Erhan ile beraber teröristlere Güneydoğu'yu dar etmeleri, eminim ki kanala müthiş bir reyting sağlayacaktır. Şehit cenazeleriyle kabaran yüreklerimizi, Polat'ın Güneydoğu'da oynayacağı "dekmancılık" oyunu soğutur mu bilmem ama pek çoklarına "moral" olacağı kesin. Tıpkı Polat'ın, çuval olayının intikamını Kurtlar Vadisi: Irak filminde aldıktan sonra sinema salonundan çıkanların "Güneydoğu sorunu çözülmüşçesine" rahatlamaları gibi... Ama gelin görün ki o coğrafyada değişen bir şey yok. Hatta durum, eskisinden bile vahim. Pazar günü Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "milliyetçiliğin tehlikeli türünün" bu çeşit dizilerle tetiklendiği uyarısında bulundu. Gül, "boşluktaki" gençlerin kendilerine mafyadan bozma kahramanları örnek almasını tehlikeli buluyor. Bazı milletvekilleri de benzer görüş bildirmişler. Bence endişelenmekte çok haklılar. Zira Kurtlar Vadisi'nin ilk bölümleri sadece "yeraltı dünyasında söz sahibi olmak isteyen, kabadayı özentilerine" idol oluşturabilecek kapasitedeydi. Ama yeni Polat Alemdar'ın, üzerine vatanseverlik zırhını kuşanarak, züccaciye dükkanındaki fil duyarlılığında (!) Güneydoğu'da dolaşıp, duracağı ve muhtemelen yine "kafa keseceği" sahneler, çok daha büyük bir kitleyi etkileyecek. Ben de milliyetçiyim. Vatanını milletini seven, Atatürk ilkelerine bağlı herkes gibi. Ama bu halis duyguların reytinge tahvil edilerek, hassas coğrafyamızda yeni kraterler açmasına da karşıyım. Show TV yöneticileri ile Pana Film'in sorumlularının bu "hassasiyeti" göz ardı etmeyeceklerini umut ediyorum. Ben "Asla yayınlanmasın" demiyorum. Ama mutlaka sağduyu süzgecinden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. NOT: Bu köşe, yayın gruplarının reyting rekabetlerine asla bulaşmadı, bulaşmayacak. Bugüne kadar Kurtlar Vadisi'nin rezilliklerini de (küçükleri şiddete ve mafyaya özendirme, sığ milliyetçilikten reyting damıtma gibi) faziletlerini de (genç kulaklara türkü değdirme, gölgede kalmış devlet tiyatrosu sanatçılarını halka tanıtma, üzerinde yaşadığımız yerkabuğunun altında olup bitenlerden kıraathanede pişpirik oynayanları da haberdar etme gibi) yazdık. Biz fikri de zikri de bir olanlardanız. Halep oradaysa, arşiv burada!..