Perşembe günü Kadının Sesi'nde bir baba, kayıp oğlunu arıyordu. Adamın stüdyo görüntüsü "pencere" yöntemiyle ekrana bindirildi. Aynı anda ekranda çocuğun resmiyle birlikte "Kayıp Aranıyor" ibaresi de vardı. Ama babanın görüntüsü "K" harfini kapatınca ekranda şöyle bir görüntü belirdi: Kadının Sesi, AYIP ARANIYOR

NE DEMİŞ?
Çok oku, az düşün, hiç konuşma. Bir ömür boyu mutlu olursun!" (Kurtlar Vadisi dizisinden)

GAF KÜRSÜSÜ
İsmail Özdemir adlı okurumuz, Banu Alkan'ın "Ünlüler Çiftliği"ndeki şu sözlerine rast gelmiş: "Ben Fransa'da, Amerika'- da 8 yıldızlı otellerde kaldım." (Dünyada en fazla yıldıza sahip otel, Dubai'deki 7 yıldızlı, yelken şeklindeki Burj Al Arab otelidir)

BİZİM DECODER
History Channel'daki "Çatışma" adlı belgeselde tarih boyunca komutanların başvurduğu "iğrenç" savaş taktikleri anlatılıyordu. Örneğin Romalı komutanlar Kartaca Savaşı'nda Hanibal'in fillerini durdurmak için akıl almaz bir yola başvurmuşlardı. Komutanlar, fillerin, ölen atların kan kokusundan ürktüklerini fark edince, ön saflardaki süvarilere fillerle karşılaştıklarında atlarının boyunlarını kesmelerini emretmişlerdi. Böylece ürken filler panik içinde gerisin geriye dönüyor ve kendi ordularının piyadelerini eziyorlardı. Moğollar ise 1347'de Kırım yakınlarındaki Kaffa'da bir kuşatma sırasında vebadan ölen insanların cesetlerini mancınıklarla düşmanlarının üzerine atmışlar ve böylelikle "ilk biyolojik savaş" örneğini vermişlerdi. (Hatta Avrupa nüfusunun neredeyse üçte birini yok eden büyük veba salgınının buradan kaçıp, Avrupa'ya göç edenler tarafından kıtaya yayıldığı öne sürülür) Benzer bir durum da İngilizler'in Amerika kıtasında yerli halka karşı verdikleri savaş sırasında yaşanmıştı. İngilizler, hastanelerde çiçek hastalarının kullandığı battaniyeleri kızılderililere bedava olarak dağıtmışlar, bu hastalığa karşı bağışıklığı olmayan yerli halk ise büyük bir salgınla kitleler halinde ölmüştü.