Çarşamba gecesi televizyon izlerken önce koltuğum titremeye başladı, sonra avize hareketlendi ve ardından çıtırtılar eşliğinde sallanmaya başladım. Deprem oluyordu. Meraklanmıştım. Merkez üssü neresiydi? Ölen, yaralanan var mıydı? Hemen haber kanallarını dolaşmaya başladım. Son depremde haberi "anında" veren ve daha sonra deprem bilimcilere bağlanarak görüş alan Sky Türk'e geçtim. Özge Özsağman'la Gece Haberleri'nde "tık" yoktu. TRT-1'i açtım. "Sinerji" programı canlıydı, Mehmet Barlas yayındaydı. "Tamam" dedim, birazdan eline bir kağıt tutuştururlar, Barlas da olan biteni anlatır. Ama boşuna beklediğimi anladım... Haber kanalı NTV "Avrupa'dan Futbol" yayınlıyordu. Arkasından "deprem uzman" Oğuz Haksever'in sunduğu oturum ekrana geldi. Ne gariptir ki, bant yayında Haksever ve konukları "Medyanın Hayatımızdaki Etkisini" konuşuyorlardı! Sözde TRT'nin haber kanalı olan TRT 2 de derin uykudaydı. CNN Türk'te "Gece Görüşü"ne yetiştim. Bülten kapanırken, "Marmara bölgesinde hafif şiddette bir deprem hissedildi. Gelişmeleri size birazdan duyuracağız" dediler. Arkadan yarım saatlik Spor Vizyon yayına girdi, sonra da "Afiş" ve diğer programlar... Olacak şey değildi. Deprem kabusuyla yaşayan bir ülkede insanlar zangır zangır sarsılıyor, ama başta "haber kanalları" olmak üzere televizyonlar bir altyazıyı bile onlardan esirgiyordu. Deprem 23.35'- de meydana gelmişti. Ben ne olup bittiğini, CNN Türk ve NTV'nin 01.00 haber bültenlerinde öğrenebildim!.. Habercilik önce "çeviklik" ister. Haberin "mesai saati" ise yoktur. Eğer "deprem" gibi hayati bir konuda bir buçuk saat rötar yapıyorsanız, nerede kaldı sizin "haber" kanallığınız?