Coşkun Aral benim "iliğine kadar gazeteci" diye adlandırdığım iflah olmaz habercilerdendir. Öyle bir haber kovalar ki, o peşinden koştuğu haberler bazen kaçacak delik bulamayıp, gelir kucağına düşer. Öyle ki, Coşkun'un bindiği uçağın kaçırıldığı bile olmuştur... (Yıl 1980, İstanbul-Ankara seferini yapan THY uçağı) Coşkun Aral'ın televizyon klasiği "Haberci", yeni dönemde TRT-1 ekranlarında cumartesi günleri yayınlanıyor. Coşkun ile geçtiğimiz ay bir uçak yolculuğunda tesadüfen karşılaşmıştık. (Nasıl olduysa uçak kaçırılmadı!) Bana yeni programlarından söz etti. Hele haftaya izleyeceğimiz bir beşinci bölüm varmış ki, "anlatılmaz yaşanır" cinsinden. Coşkun Aral ve ekibi ünlü piyanist Anjelica Akbar'ı alıp, Tuz Gölü'ne götürmüşler... Resmi hayal edebiliyorum: Uçsuz bucaksız bir beyazlık ve ortasında simsiyah piyanosuyla Anjelica Akbar... Ben şimdiden videomu hazırladım, size de hazırlıklı olmanızı tavsiye ederim.
HEPSİ NASIL SIĞACAK?
Bugün ise Coşkun'un haber heybesinden Hasankeyf ve Abana çıkacak. Ben bir kısmını gördüm. Belgeselde öyle kareler var ki, kolay kolay hafızalardan silinmeyecek türden. Bunlardan bir tanesini "fragman" niyetine köşeme aldım. Bu arada "Haberci" ekibi yalnızca oradaki insanların üzerine kamera tutmakla yetinmemiş. Hasankeyf ve Dicle kıyısında gençlerle fotoğraf ve resim üzerine atölye çalışmaları da yapmış. Olayı "tatlandırmak" için üzerine bir de "Yerel Popstar Yarışması" düzenlemişler. Bununla da yetinmeyip, geceleyin su kıyısında çocuklar için belgesel gösterisi yapmışlar. Ertesi gün de yok olmaya yüz tutan sualtındaki doğal hayatı canlandırmak için hurda arabalardan balıklara ev kurmuşlar. Eğer siz de benim gibi "Coşkun kısacık bir belgesele bunların hepsini nasıl sığdırmış?" diye merak ediyorsanız, bugün 16.55'da TRT-1 ekranları karşısında olun.