Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TULU GÜMÜŞTEKİN

Bir musibet bin nasihat

ABD'de, küçük bir kasabada başlayan gerilim vahim düzeye geldi. Güney Eyaleti Missouri'de, kimsenin adını duymadığı 20 bin nüfuslu küçücük Ferguson kasabasında, 18 yaşında silahsız bir zenci genç polis tarafından vuruldu. Bu cinayetin ırk ayrımcılığı yüzünden işlendiğini düşünen kasaba halkının önemli kısmı, 8 Ağustos'tan bu yana gösterilerini sürdürüyor.
İlginç olan, kasaba nüfusunun üçte ikisinin Afrika kökenli Amerikalı olmasına rağmen, ne belediye Başkanı, ne de Belediye meclisinin çoğunluğu bu kesimden gelmiyor. Şehirde görevli elli üç polis memurundan sadece üçü siyahi, emniyet müdürü de beyaz azınlığa mensup. ABD'de, böylesi apartheid dönemini andıran bir görüntü sergilenmesinin nedeni, siyahi çoğunluğun ne seçmen kaydının bulunması, ne de dolayısıyla seçimlerde oy atabilmesi... Son belediye seçimlerinde Ferguson'da sadece yüzde on iki kayıtlı seçmenin oy kullandığı bir sistem, bu tür patlamaların gerçekleşmesine neden oluyor denebilir. Ancak, herkesin artan biçimde oy kullandığı ve seçimlere katıldığı sistemlerde de, mesela Türkiye'de de, muhalefetin alternatif yaratamaması ve devamlı seçim kaybetmesi, halk kitlelerinde gerilim, hatta şiddetli tepki yaratabiliyor. Geçtiğimiz yaz Taksim'de başlayan ve Gezi olayları adı altında yurdun bazı kentlerinde yaşanan olaylar buna örnek verilebilir.
ABD, Ferguson kasabasında, birkaç bin kişinin sokağa dökülmesini, şiddet girişimlerini engellemek için önce Eyalet polisini, ardından National Guard'ı, yani ABD ordusunu seferber etti.
Ağır silahlarla donanmış birlikler, kasaba sokaklarını işgal etti, sokağa çıkma yasağı uygulandı, gelişmelere kısmi yayın yasağı getirildi, gazeteciler gözaltına alındı, polis göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı. Bütün bunlar, yirmi bin nüfuslu bir kasabanın, Afrika kökenli on dört bin sakinini yatıştırmak için yapıldı. Hâlâ gerilim azalmış değil, fakat nedense dünya basınında ABD yönetiminin demokrasiye sırtını döndüğü, ekseninin kaydığı, derin bir ırk ayrımcılığını ateşlediği türü analizler yapılmıyor. Avrupa'nın önemli gazetelerinde, Ferguson olaylarının ertesinde, sayfa boyu "Ferguson'da neler oluyor" ilanları çıkmıyor. Dahası, Pentagon'un askeri malzemeleri ABD yerel polisine dağıtmasını öngören 1033 programı türü bir sistem, "işte demokrasi elden gidiyor" biçiminde gündeme getirilmiyor. Belki de daha önemlisi, bir Norveç kanalı, kasabanın önemli kavşaklarına kamera yerleştirip 24 saat canlı yayın yapmıyor. CNN, BBC gibi kuruluşlar, tüm haber önceliklerini bırakarak "Ferguson olayları" diye yayına girip, bir ay boyunca bu gelişmeleri gündemde tutmuyor. Türkiye'de çok daha az sayıda kişi, kendini nedeni açık olmayan, ancak ufak bir protestonun çadırlar yakılmak suretiyle provoke edildiği bir olayın içinde buldu. Bu siyasi gerginlik arttığında, yukarıda söz ettiğimiz tüm çarpıtmalar gerçekleştirildi. Türkiye nerede ise demokrasiden vazgeçen, darbe yapmaya hazırlanan bir dikta rejimi gibi gösterildi. O dönemde yaptığımız, şimdi de tekrarladığımız analiz basitti: Demokrasilerde bu tür patlamalar olur, Fransa'da, İngiltere'de, Almanya'da da gerçekleşebilir, gerçekleşmiştir.
Türkiye'de de olan biten budur
. Bu tür sosyal patlamalar siyasi hareketlere dönüşmez, rejim de değiştirmez.
Demokrasi de yıkılmaz.
Sadece, eğer böyle bir planınız ve gücünüz varsa, olan biteni tüm dünya kamuoyu önünde neredeyse bir ay boyunca çarpıtabilirsiniz. Bunun adına "kara propaganda" denir.
Türkiye ile Suriye, Mısır ve Irak'ı karıştırmamak için anlaşılan, benzer olayların ABD'de gerçekleşmesi gerekiyormuş. Nasıl Türkiye bir demokrasiyse, ABD de demokratik işleyişini sürdürüyor. 1968 Mayıs gösterileri sonrası Fransa nasıl demokratik kaldıysa, Türkiye de aynı yolu takip ediyor. Bu kimilerini şaşırttı. Ne denebilir? Bir musibet gerçekten bin nasihatten daha fazla etki yapabiliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA