Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TULU GÜMÜŞTEKİN

Nabucco'da sona yaklaşırken (1)

Seçim hengâmesi içinde, iyice gerilen bir siyasi ortamda, yeni bir meclis seçmek için sandıklara gitmemize bir hafta gibi bir süre kaldı. Anket yasağı öncesi ortaya çıkan verilere bakılırsa, tek parti hükümetinin süreceği bir dört yıllık döneme giriyoruz. Bu dönemin, şu aşamada çok iyi farkına varamadığımız çok önemli tarihi dönümler ve gelişmeler dönemi olabilmesi çok kuvvetli bir ihtimal. Neden?
Her şeyden önce, klasik Osmanlı döneminin sona ermesine sebep olan İpek Yolu sisteminin ortadan kalkmasından sonra, tarihte ilk kez Orta Asya, Ortadoğu, Kafkaslar, Anadolu, Balkanlar ve Orta Avrupa'yı kapsayan bir ortak çıkar sistemi yerine oturuyor.
Bu sistemin adı Asur Kralı Nabukadnezar'dan ilham alan Nabucco... Viyana'daki toplantıdan sonra verilen davette Verdi'nin Nabucco operası seyredildiği için bu adı almış. Aslında bu tür projelere büyük kralların, firavun ya da imparatorların adı verilmesi boşuna değil, çünkü ancak büyük krallıkların altından kalkabileceği, büyük imparatorluklar oluşturabilecek projeler bunlar...

Yeni uluslararası işbirliği

Yirmi birinci yüzyıl, devletler kadar devlet dışı oluşumların da uluslararası sistemi ve gelişmeler etkileyecek bir yüzyıl olacak, bundan eminim. Geçtiğimiz yüzyıl, büyük sömürge imparatorluklarının yok oldukları bir dönemdi, geriye iki karşıt ideoloji ve iki süper güç kalmıştı. Şimdi tek bir süper güç kaldı, o da artık hiçbir yere yetişemiyor. Artık kimsenin büyük askeri ve siyasi imparatorluklara ihtiyacı yok, onun yerine, "dışlayıcı olmayacak" entegrasyon sistemleri oluşturulması ortak bir beklenti...
AB, bu tür bir ihtiyaca cevap verebilecek altyapıya sahipti, ne var ki tahmin edilenden çok daha fazla başarılı oldu, çok kısa sürede çok hızlı büyüdü ve şimdi bu kontrol edilemeyen genişlemenin ceremesini çekmekle meşgul. Bütün bu hareketliliğin, bir anlamda tutunacak bir dala, bir "ortak çıkar" yönlendirmesine ihtiyacı var.
Nabucco, ilk düşünüldüğünde, bu tür bir istikrar ve barış unsuru olarak düşünülmedi, doğru. Ne var ki, geçen her gün, böylesi bir dağıtım ve taşıma sisteminin, birbirinden neredeyse habersiz yaşan bir dizi değişik ülkeyi bir araya nasıl getirebileceği görülüyor. Her şeyden önce AB ülkelerinin enerji kaynağı çeşitlendirmesi ihtiyacına cevap verebilecek en önemli girişim olarak duruyor.
2009'da Ankara'da hükümetlerarası düzeyde imzalanan anlaşma, bu yeni projenin ilk büyük siyasi başarısı olmuştu. 8 Haziran 2011 günü Kayseri'de imzalanacak olan proje destek anlaşması, başka herhangi bir platformda bir araya gelmeleri ve ortak siyasi irade beyan etmeleri çok zor olan beş ülkeyi bir araya getiriyor. Bu dev projenin tüm ayrıntıları ve hukuki çerçevesi konusunda tarafların mutabakatını tescil edecek.

Türkiye'nin proje başarısı

Bu girişimin arkasına bütün siyasi iradesini, azmini ve ağırlığını koyarak ciddi bir siyasi risk alan Başbakan Erdoğan, muhakkak ki ilerde vücut bulacak bu barış hattının en büyük mimarlarından biri olarak anılacak... Uluslar arası düzeyde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın, tüm sorunları sessiz ve derinden götürdüğü ve bir orkestra şefi becerisiyle çözdüğü için, projenin bu noktaya gelebilmesinde anahtar bir rol üstlendiğini düşünüyorum. Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso'nun ve Enerji konularıyla ilgili Komisyon üyesi Oettinger'in, projeye çok ciddi destek vermelerinde büyük rol oynayan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın katkılarının da, çoğu yerde belirleyici olduğunu biliyorum.
Nabucco'nun hayata geçmesiyle Türkiye, "yumuşak güç" olma kapasitesini belki şimdi hayal edemediğimiz bir düzeye çıkaracak. Bu açıdan tüm uluslararası dengeleri değiştirecek, belki daha istikrarlı bir hale getirecek son derece önemli bir fırsat penceresi önümüze açılıyor. Bunun da ötesinde, AB ile olan ilişkilerde Türkiye'nin rolünün anlaşılması, artık çok daha önemli argümanlarla desteklenebilecek...
Nabucco, önümüzdeki on yılı son derece olumlu ve derinden etkileyecek bir proje, önümüzdeki haftalarda bu konuyu daha ayrıntılı olarak ele almak istiyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA