15 Temmuz 2016'da bu millet bir destan yazdı. Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir kahramanlık sergiledi. O günlerde şunu söylemiştik. Bundan sonra Türkiye siyaseti 15 Temmuz destanına, 15 Temmuz mirasına sahip çıkanlarla, bu destanı unutturmaya, bu mirası kirletmeye çalışanlar arasındaki mücadeleden ibaret olacak.
Eksik söylemişiz. Mücadele, 15 Temmuz'da darbe görünümlü işgal planını boşa çıkaranlarla, darbecileri haklılaştırmaya, onları savunmaya çalışanlar arasında.
Mücadele, 15 Temmuz'da darbecilere, işgalcilere geçit vermeyen milletin temsilcileriyle, ATM'lere koşan, benzincilere üşüşen, marketleri yağmalayan güruhun temsilcileri arasında.
Mücadele, milletin ve devletin bekasından yana olanlarla, FETÖ'nün devamından yana olanlar arasında.
***
Pazartesi Resmî Gazete'de yayınlanan 696 sayılı
KHK bu mücadelede FETÖ'nün yanında duranları iyot gibi açığa çıkardı. Söz konusu KHK'nın iki hükmü gayrı milli muhalefeti harekete geçirdi. Karşı çıktıkları birinci hüküm, 15 ve 16 Temmuz 2016 tarihlerinde darbeye karşı sivil direnişe katılanlara hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk muafiyeti getirilmesi. İnanılır gibi değil!
Yapılan düzenleme bugüne yahut geleceğe matuf bir düzenleme değil. Belirli bir tarihte, dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilmeye çalışılan kanlı bir darbe girişiminde darbecilerden değil, demokrasiden yana tavır alan sivil halkı korumak için çıkarılmış bir yasal düzenlemeden bahsediyoruz.
***
CHP'li Mahmut Tanal "
bu madde iç savaş maddesidir" dedi. CHP'nin,
HDP'nin ve FETÖ'nün sözcülüğünü yapan
Cumhuriyet gazetesi "
yandaş milislere cezai sorumsuzluk" diye sundu bu düzenlemeyi. "Yandaş milisler" kimler? Biziz. Evet biziz, bu milletin ta kendisi.
CHP, HDP ve FETÖ ekseninde hareket eden bir diğer yayın organı Birgün gazetesi "Eli sopalı, satırlı milislere gün doğdu" diye başlık attı. Bundan daha net bir FETÖ sözcülüğü olabilir mi?
***
CHP'nin, HDP'nin, FETÖ'nün son KHK dolayısıyla ortalığı ayağa kaldırmasının nedeni ne? Çünkü 15 Temmuz direnişine katılan herkesi yargılatmak istiyorlar. CHP yine başı çekiyor ve bir kez daha FETÖ'nün kendisine verdiği rolü oynuyor. CHP FETÖ'nün intikamının peşine düşüyor, milleti alenen tehdit ediyor. Bu millet o gece sokaktaydı ve direniyordu. Tanklara, toplara, kurşunlara karşı kendi bedenini siper ediyordu.
***
Unutmadan, gayrı milli muhalefetin rahatsızlık duyduğu bir diğer hüküm de mahkûmlara tek tip kıyafet uygulaması. Bu milletin temsilcilerinin milletin talebine sessiz kalmayarak hayata geçirdikleri ve günümüz dünyasında birçok ülkede uygulanan bir düzenlemeden bahsediyoruz.
CHP'li Barış Yarkadaş "
tek tip kıyafet faşizmin sembolüdür" diye partisinin
pozisyonunu ortaya koydu. Selahattin
Demirtaş da tek tip uygulamasına karşı direnişin
sembolü olmaya hazır olduğunu belirten
bir açıklama yaptı. FETÖ ile birlikte, devlete
karşı omuz omuza!
***
Bütün bu düzenlemeler niye oldu? Söyleyin, niye? FETÖ adlı bir terör örgütünün, devletin içine sızmış katiller sürüsünün darbe teşebbüsüne şahitlik ettik. Şehitlerimiz, gazilerimiz oldu. O şehitlerin hatırasına, o gazilerin hatırına ve en çok da bu ülkenin bekası için bu düzenlemeler yapıldı.
Bakmayın siz CHP'nin başını çektiği gayrı milli muhalefetin hükümeti "
yarına yatırım yapmak"la suçlamasına. Esas kendileri yarına yatırım yapıyor ve yeni bir işgal denemesinde milleti evinde tutmaya çalışıyor.
Heyhat! Bu millet gücünün farkına vardı bir kere.