Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÜNAL ERSÖZLÜ (EGE)

Cumartesi notları

Sevdiğim minik anlatılarda, daldan dala atlayan notlarla buluşalım.
15. yüzyılın en ünlü divan şairlerinden biri olan Baki'ye, bir gün hayatta kaç çeşit dost olduğunu sormuşlar. Baki şöyle yanıtlamış soruyu:
-Üç çeşit dost vardır: Bir dost vardır ki, gıda gibidir; onu her gün ararsın.
Bir dost vardır ki, ilaç gibidir; gerekince ararsın.
Bir dost vardır ki, hastalık gibidir; o seni arar.

***
Yine 15. yüzyılın ünlü divan şairlerinden Zati'nin anlatılarına atlayalım hep birlikte:
Zati'nin yüzü çiçek bozuğuymuş. Onu şiirlerinden tanıyan dönemin büyük vezirlerinden biri Zati ile tanışmak istemiş. Vezir Zati ile karşılaşınca çenesini tutamamış:
-Zati, güzel bir zat değilmiş, demiş.
Zati hiç bozulmadan yanıtlamış veziri:
-Yiğit yiğidin aynasıdır paşam!
***
Görüyor musunuz siz, Zati'nin bilgeliğini. Şimdi kim hatırlar acaba o veziri?
Ama Zati'nin şiiri ve bilgeliği anımsanıyor hala.
Asırları çabucak atlayalım isterseniz. Ve uzanalım 18. yüzyıla, eserlerinde 2. Abdülhamit yönetimine karşı özgürlükleri savunan, yenilikçi Tanzimat Edebiyatı'nın öncüleri arasında yer alan Ziya Paşa'ya. Namık Kemal ve Şinasi ile Türk Edebiyatı'nın temellerini atan, aynı zamanda bir devlet adamı olup Adana Valisi olarak ölen Ziya Paşa da, ironiyi seven, haklı olduğunda lafını hiç esirgemeyen bir şairmiş.
***
İşte Ziya Paşa'nın yaşamına ait günümüze ulaşan bir anlatısı:
Ziya Paşa'nın muhalif kimliğinden hoşlanmayan ve kendisinden bilgi, olgunluk olarak çok altta, ama kıdem olarak biraz üstte bulunan, biraz da kompleksli olan Kamil Paşa, kendisini karşılayanlar arasında Ziya Paşa'yı görünce eşeğine dönmüş:
-Hadi bakalım, öp babanın elini, demiş.
Ziya Paşa şefkatle eşeğin başını okşarken paşaya tebessüm etmiş:
-Bilirim Kamil'dir o.
***
Bilirsiniz bir de İzmirli Şair Eşref ünlüdür, sözünü hiç sakınmamakta. İronik zekasıyla, Eşref de muhalif bir kişilik olmuştur tüm yaşamı boyunca. Şair Eşref'e arkadaşları koşarak gelirler:
-Haberin var mı, derler; Abdülhamit'in bir oğlu olmuş.
Eşref merak eder:
-Adını ne koymuşlar acaba?
-Ertuğrul.
Eşref'in yüzünü bir hüzün kaplar:
-Biz artık sonuna geldik sanıyorduk. Desenize yeni baştan başlayacağız!
Böylece bitirdik cumartesi notlarımızı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA