EXPO 2020 aday adaylığı, İzmir'in gelecek, umut ve dönüşüm projesi. İzmir eğer EXPO 2020'yi düzenleme hakkını kazanırsa; kentin sınırsız olanak zinciriyle nasıl kucaklaşacağını, dünya ile bütünleşerek nasıl gerçek anlamda 'küresel bir kent' olacağını, ömürlerimiz yeterse, yaşayarak hep birlikte göreceğiz.
EXPO 2020 projesiyle birlikte, 'marka kent' kavramı da, İzmir'in gündemine yeniden daha sık girmeye başladı. Evrensel düzeyde bakıldığında 'marka kent' kavramı, şehir sosyolojisinde yerini başka kavramlara yavaş yavaş terk etmeye başladı bile.
Ama İzmir'in geleceği açısından, bu yaklaşımların tümünün; daha çok konuşulmasının, evrensel düzeyde tartışılanlar ile kent gerçeğinin, bu kavramlar nezdinde buluşturulmasının, güzel bir anlamı var. Yani bu konuda söylenilen her sözün, kent üzerine düşünmeyi, derinleşmeyi kolaylaştıracağına, İzmir'e ciddi katkı getireceğine inanıyorum. İzmir Reklamcılar Derneği Başkanı, sevgili dostumuz Murat Türkay da bu konuda bir ön adım niteliğinde, düşünmemiz için kışkırtan, küçük bir metin kaleme almış.
***
Murat Türkay'ın "Kentimiz ve kendimiz için, marka kent İzmir ve EXPO 2020" başlıklı bu yazısını, aşağıda sizinle paylaşıyorum:
İzmir doğuştan markadır!
Doğası, tarihi, haritadaki yeri (lokasyonu) "doğuştan marka" olmasını desteklemiştir. Ancak, markaları "marka" yapan ruhudur. Bu yüzden; bir 'Logo' bir 'Slogan' formülü ile marka olunmaz, olunamaz!
Asıl olan ürün ve ürünün "ruhu" dur. Ürünü de oluşturan biz kentliler!
"Kentlilik Ruhu" ile bu kenti 'marka' yapacağız ve EXPO'yu da alacağız, el ele. Tıpkı, 1923'te kurucumuz Atatürk'ün; İktisat Kongresi ile başlayan "İzmir 9 Eylül Sergisi" tasarımı ve 1931 itibariyle, zamanın EXPO'su, İzmir Enternasyonal Fuarı tasarımına dönüşen kentin markalaşması için; "ürüne kattığı ruh" gibi. Zaten, İzmir marka kenttir ve yıllar önce EXPO'yu da çoktan hak etmiştir.
Bugünlerde konuştuğumuz 'Marka Kent İzmir' ve EXPO 2020 projeleri aslında iletişimci diliyle; "Relaunch" yani, "rölansman, yeniden pazara sunum, uzun süre reklam yapmayarak sessiz kalmış ürünlerin yeniden duyurulması", sunumudur. B Bugünlere kadar eksik olan, "marka özünü" oluşturacak; kenti kent yapan güçlerin birlikteliği ve kararlılığıdır. Bu yüzden, her şeyden önce bu güçlerin kararlılığını duymak, yaşamak ve görmek istiyoruz. Sonrasında da; "Nedir bu kentlilik ruhu?" diyor ve basitçe formüle etmek istiyorsak;
Kentlilik Manifestosu'nu yazıya dökmeli ve yayınlamalıyız:
(İlköğretimden itibaren de okullarımızda okutmalıyız)