Önceki sabah bir grup meslektaşımızla birlikte, AK Parti'den İzmir milletvekili seçilen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile sohbet ettik. Günay, nazik üslubu ile İzmirlilere teşekkür ederken, İzmir sevgisini öne çıkardı. Günay'ın bulunduğu bölgede, AK Parti'nin 6 milletvekili çıkarmasında çok önemli payı var. İzmir'den AK Parti milletvekili seçilen Binali Yıldırım'ın siyaset üstü üslubu ile Günay'ın siyasi tecrübesi buluşunca, AK Parti İzmir'de oylarını ciddi artırdı. Beklentimiz, geçtiğimiz dönemde bakanlığında, gerçekten çarpıcı, başarılı, etkin bir çalışma dönemi sergileyen Ertuğrul Günay'ın, EXPO 2020 başta olmak üzere, İzmir için verdiği tüm mesajların hizmete dönüşmesidir.
***
Bu beklenti ile sohbet ederken, bir meslektaşımız Günay'a, seçime yakın süreçte kendisinin 'Kültür ve Turizm Bakanlığını bırakabilirim' şeklinde açıklamaları olduğunu hatırlattı. Ardından aynı meslektaşımız, kabine kulislerinde 'Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel'in adının, kendi koltuğu için geçtiğini belirtti.
Günay, bu soruyu yine siyasi nezaket çizgisinde "
Öncelikle bakanlığa aday olunmaz. Sayın Cumhurbaşkanı görev verir. Sayın Başbakan hükümeti kurar. Bize de ne görev düşerse, saygıyla karşılar, hakkıyla yaparız. Ancak söylemeliyim ki yaptığım işi seviyorum" diye yanıtladı.
AK Parti'de partinin en güçlü isimleri bile kabinenin nasıl şekilleneceğini bilmiyor. Dün benzer soruyu, Sabah Gazetesi'nin Akdeniz Bölge Temsilciliği görevini yürütürken, başkanlığı sırasında yakından tanıdığım AK Parti Antalya Milletvekili seçilen Menderes Türel'e sordum.
Türel de, Günay ile örtüşen siyasi nezaketle, benzeri yanıt verdi; "Biz partimizde hiçbir koltuğa aday olmayız ama verilecek en küçük bir görev için bile canla başla çalışırız" diye. Bu arada Türel, Ertuğrul Günay'a duyduğu sevgi ve saygıyı özellikle vurguladı. Sonuçta siyaset bu, ne olacağı, kimin, hangi görevi, ne zaman üstleneceği belli olmaz.
***
Turizmin başkenti Antalya'da, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin birinci çıkmasında çok çalışması ve öncülüğü ile önemli payı olduğunu izlediğim Menderes Türel, kulislerden yansıyanlara göre, Kültür ve Turizm Bakanı olur mu? Başbakan Erdoğan'ın takdiri, bilemeyiz.
Ama böyle bir ihtimal gerçekleşmesi halinde, yine kulislerden yansıyan farklı bir bilgiyi de aktarayım. Eğer Ertuğrul Günay, Menderes Türel'e Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı devrederse, yeni bir görev alacak.
Başbakan Erdoğan'ın İzmir Milletvekili Günay için düşündüğü görevin Başbakan Yardımcılığı olduğu belirtiliyor.
Ertuğrul Günay'ın, Başbakan Yardımcılığı pozisyonunda, ayrıca İzmir EXPO 2020 aday adaylığından da, tek sorumlu olacağı vurgulanıyor.
Ne diyelim! Bu da İzmir için ayrı bir ufuk.
Peki böyle bir olasılıkta kültür ve turizm açısından, İzmir bir ihmale uğrar mı? Sanmıyorum, eşi İzmir Karşıyakalı olan Menderes Türel de bu açıdan biraz 'hanım köylü' sayılır. Anlayacağınız İzmir, her senaryoda, çok yönlü olarak tablodan karlı çıkar.
***
Bu arada Kültür ve Turizm Bakanı Günay'ın sohbet sonrası tüm meslektaşlarımıza armağan ettiği Kültür Bakanlığı Yayınları'ndan çıkmış kitaplar, beni çok mutlu etti.
Türk fikir dünyasının en değerli sembol isimlerinden, Türkiye'nin siyasi ve iktisadi hayatı üzerine yaptığı tespitlerle, günümüzde de geçerli, çok değerli izler bırakan, iktisatçı düşünür
rahmetli İdris Küçükömer'in hayatıyla ilgili hazırlanmış, ilk kez gördüğüm kitap harika. Yine sayfalarını karıştırırken büyük haz aldığım ikinci kitap ise rahmetli Cemil Meriç'in hayatıyla ilgiliydi.
Vakti zamanında "düşünce şüpheyle başlar. Düşünce tezatlarıyla bir bütündür. Zıt fikirlere kulaklarımızı tıkamak, kendimizi hataya mahkum etmek değil midir?" diyebilen, o büyük aydın, değerli fikir insanı Cemil Meriç'in. Bazen sağın, bazen de solun, derinliğini anlamakta güçlük çektiği, zengin ve hür fikir güzelliklerinin, kişisel hayatındaki ızdıraplar ile hep çeliştiği büyük usta Cemil Meriç'in. Doğrusu bu harika kitaplarla karşılaşınca, kalbimden şükranla teşekkür ettim Günay'a. Bu hizmetin çok tanınmamasını, az bilinmesini de, talihsizlik olarak buldum. Günay,
İzmir'de bir Attila İlhan Müzesi kurmak istediğini kulağıma fısıldayınca, mutluluğum pekişti.
Bir de
uluslararası Attila İlhan Akdeniz Şiir Ödülü, ne çok yakışır İzmir'e.