II. Mahmud döneminde Suudî liderlerinin İstanbul'a getirilip idam edilmeleriyle Osmanlı yönetimi Arabistan'da hakimiyetini tekrar kurmuştu. Ancak İkinci Mahmud'un Kavalalı Mehmet Ali Paşa ile arasının açılmasından sonra Mısır kuvvetleri Hicaz'dan çekilince bölge tekrar Suudîlerin eline geçmeye başladı. Mısır kuvvetlerinin elinden kurtulan Abullah'ın küçük oğlu Türki ortaya çıkarak, bölgeye hakim oldu. Suudîlerin bölgedeki bu ikinci hakimiyetleri 1891'e kadar sürdü. 10 yıllık bir kargaşa döneminden sonra bu kez Suud hanedanından Abdülaziz, bölgeye tekrar hakim oldu. Abdülaziz, Aralık 1916'da yapılan antlaşmayla İngilizler tarafından Necid, Hasa, Katif, Cübeyl ve diğer bölgelerin kralı olarak tanındı. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Suudîler, Hail, Taif, Mekke, Medine ve Cidde'yi ele geçirdiler. Abdülaziz, 1926'da Necid ve Hicaz kralı olarak tanındı. Mayıs 1927'de ise İngiltere ile yapılan antlaşmayla Suudîler bağımsızlıklarını ilan ettiler ve Abdülaziz bin Suud, tüm Hicaz'a hakim oldu. 1932'de resmen kurulan bu devlet bugün Suudî Arabistan Krallığı adıyla varlığını sürdürmektedir.