1848 ihtilalleri, Avrupa'da birçok yerde kargaşaya sebep olmuştu.
1848 İhtilali sırasında Macaristan'ın elde ettiği haklara son verildi. Macar lider Kossuth. Bunun üzerine, 14 Nisan 1849'da Macaristan'ın bağımsızlığını ilân etti. Macarlar, Avusturya'ya karşı başarılı bir şekilde savaştılarsa da, Rus ordularının Macar topraklarına girmesi ile savaşın seyri değişti.
Savaşı kaybettiğini anlayan Kossuth, Orsova'ya giderek sığınma talebini içeren bir mektubu Sultan Abdülmecid'e gönderdi. Sultan da verdiği cevapta mültecilerin kendisinin misafiri olduklarını, saçlarının bir teline zarar gelmektense tebaasından 50 bin kişinin kurban edilmesini yeğleyeceğini söylemişti.
Kossuth, Avusturya askerleri tarafından takip edildiği için sultanın cevabı kendisine ulaşmadan Osmanlı Devleti'ne iltica etti. Macar lider ve mülteciler Vidin'de yaklaşık iki buçuk ay kaldıktan sonra Şumnu'ya nakledildiler.
Kossuth ve mültecilerin ileri gelenleri daha sonra Şumnu'dan Kütahya'ya gönderildiler.
Osmanlı yönetimi, Avusturya ve Ruslar'ın baskısına rağmen Macar ve Polonyalı mültecileri iade etmedi. Sultan Abdülmecid, "Tacımı veririm, tahtımı veririm fakat, devletime sığınanları asla geri vermem" demişti. Osmanlılar'ın bu davranışı, hürriyet ve insan haklarının bu denli savunucu rolünü üstlenmesi İngiltere, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük yankı uyandırdı.
Batı kamuoyunda Osmanlı Devleti lehinde büyük bir sempati oluştu.
Kossuth, Osmanlı Devleti'nden ayrıldıktan sonra İngiltere'ye gitti.
İngiltere'de yaptığı konuşmada hayatını güvence altına alan ve kendisini düşmanlarına teslim etmeyen Türkler'i şu şekilde övmüştü: "Bugünkü hayatım ve hürriyetime sahipliğim Avusturya ile Rusya'nın tehditlerine, baskılarına rağmen beni ve arkadaşlarımı muhafaza eden Türkler sayesindedir.
O Türkler ki, yüksek hislerle ve insan haklarına saygılı oluşları ile tüm tehditlere boyun eğmediler. Türk milleti bu yönüyle üstün bir güce sahiptir. Türkiye'nin bugün ve istikbalde mevcut olması Avrupa'nın ve insanlık aleminin yararınadır.
Ben, Türklerden gördüğüm lütuf ve saygının hatıralarıyla yaşayacağım".