Kadir Gecesi Osmanlı döneminde özel olarak yâd edilmekteydi. İstanbul halkı, geceyi, şehirdeki başta selâtin camileri olmak üzere cami ve mescitlerde ibadetle geçirmeye ihtimam gösterirdi. Osmanlı döneminde İstanbul'da yaşayanlar Kadir Gecesi'ni Ayasofya'da geçirmeye gayret ederlerdi. Bunun sebebi Kadir Gecesi teravih namazını Ayasofya'da kıldıklarında dualarının kabul edileceğine dair yaygın olan inançtı. İstanbullular, iftardan önce camiye gelerek oruçlarını açtıktan sonra akşam namazını da Ayasofya'da kılarlardı.
Kadir Gecesi padişah büyük bir alayla Topkapı Sarayı'ndan Ayasofya Camii'ne, bazen de başka bir camiye giderdi. Bu alaya "Kadir alayı" adı verilirdi. Sultan, şayet yazlık bir saraydaysa bu tören için Topkapı Sarayı'na gelirdi. Bâbüssaâde'den Ayasofya Camii'ne kadar uzanan yolun iki tarafı alayın geçişi için kandiller, fanuslar ve meşalelerle aydınlatılırdı. Padişahın saraya dönüşü de geldiği gibi alayla olurdu.
Üçüncü Selim sarayda bayramlaşıyor.