Belçika, bağımsız olduktan sonra hızla Afrika'da sömürge sahibi oldu. Birinci Dünya Savaşı başlayınca iki ateş arasında kaldı. Tarafsız olmak istedi ama olamadı. Almanya'ya topraklarımdan Fransa'ya geçemezsin diyen Belçika, Kayserin ordusu karşısında perişan oldu. Belçika Alman işgali altına girdi. İtilaf devletleri Almanya savaşı kaybedince, iki eski Alman sömürgesi olan Burundi ve Ruanda'yı Belçika'ya verdiler. Belçika, 1930'da Felemenkçe ve Fransızca konuşanlar olmak üzere iki idari bölgeye ayrıldı.
İkinci Dünya Savaşı başladığında Belçika yine Alman ordularınca işgal edildi. Belçika hükümeti İngiltere'ye kaçtı. Dört yıl işgal altında kalan Belçika savaşın bitmesiyle huzura kavuştu. Belçika, tarihi boyunca büyük güçlerin karşılıklı olarak kozlarını paylaştıkları bir sahne olmuş. Ülke İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar barışa hasret bir biçimde yaşamıştı. Belçika'nın başkenti Brüksel hem AB'nin, hem de Fransa'nın askeri kanattan ayrılmasından sonra, NATO'nun idari merkezi oldu.
1960 sonrası sömürgelerine bağımsızlık veren Belçika, 1980'de Felemenk- Valon olmak üzere iki federasyona dönüştü. Brüksel iki toplumun da yönetimde söz sahibi olduğu idari merkez oldu. Bugün, Kuzeyli bir kavim olan Flamanlar'la, Latin orijinli Valonlar'ı aynı çatı altında barındıran Belçika'nın en büyük kaygısı bölünme. Kraliyetin sembolik varlığı ve Brüksel'in idari durumu ülkeyi bölünmeden koruyor ama nereye kadar gideceğini bekleyip göreceğiz.