Mahalle içinde hizmet veren küçük ölçekli bir eczanem var. Yıllardır Türkiye ekonomisinin kötüye gitmesinden işyerim de nasibini aldığı için masraflarımı çıkarıp mesleki prestijimizi korumaya çalışıyorum. Giderler ve vergi yükü altında eziliyoruz. İşyerim caddeden içeride olduğu için yol kenarına portatif bir tabela koymak zorunda kaldım. 2003 sonunda adı sokak olarak geçen yola belediye ana arter muamelesi yaparak vergi istedi. Ben de Büyükşehir Belediyesi'ne başa gelen çekilir hesabı yıllık vergimi ödemeye gittim. Gittiğimde şok geçirdim. Meğer benim senelik olarak anladığım 85 milyon lira her hafta yatırılacakmış... Yani 52 hafta çarpı 85 milyon... Tabii ben de tabelayı atmaya karar verdim. 208 milyon da ceza ödedim.
Düşündüm sonra, belediye gelirlerinin bir kısmı da demek böyle metazori, küçük esnafı köşeye sıkıştırarak elde ediliyordu. Her hafta gelinip para istenmesi rüşvete de kapı açmıyor muydu? Oradaki memur masanın üzerindeki kağıtları göstererek "Burada milyarlarca lira var, bakınız insanlar ödüyor" dedi. Ödeyen büyük şirketler de vardı muhtemelen... Eğer o tabelalar yasak idi ise kaldırılması söylenseydi. Koymak yasak denmiyorsa alınan para nedir?
Ecz. Tuncay AKDOĞAN/İSTANBUL