Sayın Refik Durbaş, 20.03.2004 tarihli "SABAH Aktüel"de çıkan "Salihli'de şiirin ikindi vakti" başlıklı yazınız için size teşekkür etmek istiyorum. Çünkü uzun zamandır bir yazıyı okurken bu kadar içten ve bu kadar gülümseyerek ağlamamıştım. Açıkçası size bu satırları yazarken de aynı halde olduğumu söylemek isterim. Size ayrıca Salihli'nin ve maalesef hak ettiği ilgiyi göremediğine inandığım "Şiir İkindileri"nin tanıtımına katkıda bulunduğunuz için de teşekkür ederim.
Ben Salihli'yi tanıdığımda henüz 8 yaşındaydım. İlkokula Tunceli'de başlamıştım ve 2. sınıfa babamın yeni atandığı Salihli'de devam edecektim. Babam daha sonra başka yerlere de atandı, ama hiçbirini Salihli kadar sevmedim. Belki de yaşanan 12 güzel yılın hatrı... Hayatımın en güzel 12 yılı... Hükümet binasının karşısında olduğu için 1988'de Namık Kemal İlkokulu'na başladım. Ama o zaman da koridorunda piyano yoktu. Evimiz de okuluma çok yakındı. Yani sizin evle komşuluk yapmışız bir dönem. Sonra Sekine Evren Anadolu Lisesi'ne devam ettim. Ama Salihli Lisesi'ni de en az kendi okulum kadar iyi bilirim. Ve o zaman da önünde top sahası yoktu.
Zafer Keskiner o dönemde de başkandı ve sadece şiir ikindileri değil birçok kültür ve sanat etkinliğine ev sahipliği yapmıştı Salihli. O dönemin ilk ilçe belediye çocuk korosu Zafer Bey ve yardımcısı Çetin Beyin çabalarıyla Yaşar Ürük hocamızın eğitiminde kurulmuştu. O kadar mutluyum ki o koronun bir parçası olduğum için...
Salihli'de bale gösterilerinden tiyatro oyunlarına, sergilere kadar her türlü etkinlik vardı. Tiyatromuza gelen pek çok sanatçıdan, ülkenin pek çok ilinde bile böyle bir salon olmadığına dair aldığımız övgüleri gururla hatırlarım hep.
Tüm bunları neden yazdığımı merak ediyorsunuz belki de... Hani Çetin Altan hep eski Göztepe'yi anlatır ya yazılarında; çok severek okurum eskileri... Ama onun gibi anlayabilmem mümkün değildir yazdıklarını. Ben sizin neler hissettiğinizi anlayabildim ve benim hissettiklerimi de annemden, babamdan ve kardeşimden başka bir de siz anlayabilirsiniz bence. Ve ben sadece, bir Salihliliyle paylaşmak istedim. Bir de tabii ki yazınızla bana çocukluğumu yeniden hatırlattığınız için teşekkür etmek... Zehra GÖZÜKARA