14 Mayıs seçimlerine giderken konuşulmadık konu kalmayacak. Mega projelerin hayata geçmesi ve ekonominin yanı sıra kimlik konularından (Kürtler ve Alevilik) terörle mücadele ve emperyalizm tartışmasına kadar Türkiye'nin önemli bütün meseleleri kampanyaların gündeminde. Bu yoğun gündemin sebebi elbette önümüzdeki beş yıl ülkemizi kimin yöneteceği hususunun kritik önemde görülmesi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir yandan eser siyasetinin hizmetlerini açıyor diğer yandan yeni bir "şahlanış dönemi" vaatlerini kamuoyu ile paylaşıyor. Dış politika, güvenlik ve savunma alanlarında bütüncül bir yaklaşımla "Türkiye Ekseni" inşasına devam etme sözü veriyor. Yabancı medyanın Türkiye'deki seçimleri 2023'ün en önemli seçimi ilan etmesi boşuna değil. Erdoğan'ın yeniden seçilmesinin ya da seçilememesinin küresel ve bölgesel siyasete kritik etkileri olacağının bütün başkentler farkında.
***
Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu hem her alanda vaatlerde bulunuyor hem de kimlik konularına farklı bir siyaset ile değiniyor. Kürtler ve Alevilik konularında dünkü yazımda belirttiğim gibi pozitif görünümlü bir kimlikçi siyaset, kutuplaştırma söylemi seslendiriyor. Yine de kimlik konularının tartışılmasını Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken kaçınılmaz bulduğumu söylemeliyim. Ayrımcılık yapan kaybeder, kapsayıcı söylem ve uygulamalar kazandırır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Adayların ve partilerin rakiplerini ayrımcılık ile suçlaması bununla alakalı.***
ABD'nin Suriye'de YPG'ye verdiği büyük destek ortada iken bu politika kimin işine yarar? MİT'in PKK orta ve üst düzey yöneticilerine başarılı operasyonları Kandil'i bunaltmışken bu terör örgütünün siyasi ve ideolojik alanı içerde de dışarda da açılmamalı. PKK ve FETÖ çevreleri, Kılıçdaroğlu kazanması durumunda rahatlayacaklarını saklamıyorlar. Bu konularda da Kılıçdaroğlu'dan açıklama beklemek seçmenin demokratik hakkı. Ayrımcılığa karşıyız açıklamaları ile bu beklentinin üstü örtülemez. Kandil'deki PKK elebaşları bu kadar sık açıklama yapmalarının Kılıçdaroğlu hakkında kaygı uyandıracağını bilmiyor mu?