Seçimlere sekiz gün kala, herkes iki adayın önümüzdeki pazar günkü canlı TV tartışmasını bekliyor.
23 Haziran'ın sonucuna bu tartışmanın çok kritik etkide bulunacağı açık.
Adayların sandık algısı canlı yayın performansı ve sonrasındaki polemiklerle belirlenecek.
Bu arada muhalif medyada yürüyen başka bir tartışma daha var.
O da, Başkan Erdoğan'ın neden 31 Mart öncesindeki gibi mitingler yapmadığına dair.
Kampanya stratejilerini kıyaslayan değerlendirmelere bir sözüm yok.
Kaldı ki Erdoğan, İstanbul sahasında mikro iletişim yöntemleri ile Yıldırım'a destek veriyor.
Gerekli gördüğü zaman da diğer kampanya taktiklerini de kullanabilir.
Ancak bu tartışmadan Erdoğan'ı yenme sanrıları görenlere söylenecek çok cümle var.
Seçim sonrası ile ilgili hazırlık yapan bu çevre, "Erdoğan neden sessiz?" sorusunun peşine hemen bir saçma iddia ekliyor.
Neymiş, İstanbul seçimini CHP adayı alacağı için Erdoğan sahaya inmiyormuş.
Ama çare yokmuş, her şartta da "Erdoğan, 23 Haziran seçimlerinde yenilmiş" sayılacakmış.
Bu seçim Yıldırım-İmamoğlu yarışı değilmiş.
Hatta İstanbul Büyükşehir için yeniden seçim yapıldığı için Yıldırım kazansa bile AK Parti kaybedecekmiş.
***
17 yıldır girdiği her seçimde açık ara birinci olmayı başaran bir lider karşısında uzun süredir kendilerini kötü hissediyorlar.
İç ve dış müttefikleriyle yüklenseler de bir türlü sandıkta
Erdoğan'ı yenemiyorlar.
Kesin inançlı karşıtlar, CHP adayının daha adayken saklayamadığı "
öfkeyi",
"kibri" ve
"yalanı" görmezden geliyorlar.
Biriktirdikleri öfkeden beslenen ideolojik bir gözü karalıkla İmamoğlu'nu canhıraş bir şekilde savunuyorlar.
Gerçeğe gözlerini sıkı sıkı kapatıp, görmek istedikleri sanrıya ısrarla sahip çıkıyorlar.
CHP adayının kampanyada giderek gerçek kişiliğini daha
"sahici" şekilde sergilemesi onları etkilemiyor.
Ordu Havaalanı'nda Vali'ye hakaret ettikten sonra NTV yayınında Okan Müderrisoğlu'na
"başına geleceklere hazır mısın" edasını takınmasını hiç umursamıyorlar.
***
Militan muhalifler,
Erdoğan'ı sandıkta yenemedikleri gibi Gezi'de, 17-25 Aralık
girişiminde ve 15 Temmuz gecesinde olduğu
gibi millet iradesini susturmaya kalktıklarında
da iktidardan indiremediler.
Her seçimde, her
anti-demokratik hamle de bu defa yeneceğiz hayali gördüler.
Sonuç hiç değişmedi...
Erdoğan milletin ferasetine ulaştı ve oyun kuranların oyunlarını bozdu.
Bu ülkenin davasının mücadelesini verdi.
Her şey pahasına...
Muhalefet ise her gelişmeyi
Erdoğan ile açıklama sendromuna düşmüş durumda.
Uzun süreli yenilginin ardından bazı başarılarla bu zaaftan kurtulmuş olmuyorlar.
Aksine tutunacakları yeni sanrılar üretme derdindeler. Şimdi de yerel seçimde CHP adayını kazandırıp,
Erdoğan'ı yendik vaveylası koparma peşindeler.
Manipülasyon amaçlı argümanlarla...
Yıldırım'ın tecrübesiyle ve mütevazi kişiliğiyle seçimi alacağını düşünüyorum.
Muhafazakarlar içerisindeki küskünlerin de
Erdoğan'ı yenme sanrısı görenlere bir ders daha vereceğine inanıyorum.
Milletimiz
kendi davası için çalışanları ferasetiyle hep destekledi.