Suriye'de geçici ateşkes ülkenin geleceğine ilişkin yeni bir tartışmayla birlikte geldi. Bu tartışmayı başlatan ABD Dışişleri Bakanı Kerry'nin, "ateşkesin başarısızlığa uğraması ya da birkaç ay içinde geçiş hükümetine geçilmemesi halinde" kendilerinin "Suriye'nin bölünmesini" de içeren bir B planı olduğunu açıklamasıydı.
Hem Rusya'ya hem de Esed rejimine uyarı niteliğindeki bu açıklamaya Şam'dan "ülkesinin bütünlüğünü terörizme karşı koruyacağı" ve Moskova'dan "yedek planları görüşme zamanı değil" tepkileri geldi.
B planı tartışması Obama yönetiminin son on ayında Suriye dosyasında bir aşama kaydetme isteğinin göstergesi. Diğer bir deyişle, Rusya- Türkiye gerginliği, Türkiye'nin YPG'yi bombalaması ve Halep'in düşme tehlikesi üzerine Suriye masasını toparlama gayreti.
Başkan Obama yönetim mirasını Suriye masasında geçiş hükümetinin kurulduğu ya da bu yola girildiği bir gelişmeyle nihayetlendirmek istiyor. Bu isteğin gerçekleşmesi için de Suriye masasında son girişimlerini yapmaya çalışıyor.
Washington, uzun vadeli ateşkesin bile ne kadar zor olduğunun farkında olarak Moskova'yı zorlama amacıyla masaya B planı tartışmasını koydu. B planı, Putin'in Suriye'de "bataklığa" daha da saplanmasını temin edecek; yani "işlerin Rusya için daha da çirkinleşebileceği" tehdidini de içeriyor.
Bu çerçevede, ateşkese uymaması halinde Rusya'ya "ciddi darbeler indirecek önlemler alınmasının" da tartışıldığı medyaya yansıdı.
Ilımlı muhaliflere istihbarat- silah desteği verilmesi ve Rusya'ya karşı yeni ekonomik yaptırımlar gibi.
Başkan Obama'nın son basın toplantısındaki Rusya eleştirisi B planı gibi tehdit imaları içermese de uyarı doluydu. Konuşmasında "Rusya'nın askeri müdahalesinin Esed rejimini güçlendirdiği ve insani yıkımı daha da kötü hale getirdiği" ve "geçici ateşkes anlaşmasının tarafların samimiyetini gösterecek bir test olduğu" vurguları bulunuyordu. Dahası, Obama, Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri olmayacağını bir kez daha yineledi.
Ancak Suriye'de geçişi sürekli diplomasi üzerinden çözmek isteyen Obama'nın bu yeni manevrasının Rusya üzerinde ne kadar etkili olacağını önümüzdeki haftalarda, aylarda göreceğiz.
B planı derken A planı neydi hatırlayalım. A planı Cenevre görüşmelerinin varmak istediği nokta. Yani, Suriye'nin bütünlüğünü koruyan muhtemel bir gevşek federasyonla geçişi sağlamak. Bu planın en büyük sorunu Esed'in kaderinin muğlak bırakılması. ABD -Rusya ortak planı olan geçiş hükümetinin takviminin devamının önünde başka zorluklar da var.
Öncelikle, muhaliflerin Rusya- Esed- İran ittifakının saldırılarından korunması kolay değil. Örneğin, ateşkes kapsamı dışında kalan DAİŞ ve Nusra'yı vurmak adına muhalifler bombalanabilir. Bu şekilde uzatılacak bir sürecin sonunda ılımlı muhalefet adına masada sembolik bir varlık kalabilir.
ABD'nin B planı tehdidi Halep'in düşmesini engelleme hedefinde olmalı. Ayrıca, Rusya'nın yakında ofisten ayrılacak, diplomasi "bağımlısı" Obama yönetimini oyalayacak manevralar yapması pekala mümkün. Bu sebeple ABD'nin ılımlı muhalefeti destekleyecek yeni adımları atması gerekir.
Ülkenin tümünü tekrar ele geçireceğini düşünen Esed'e de sınırlarını hatırlatmak için de faydalı olacaktır. Bu adımlar A planını gerçekten masada tutmak için lazım, B planına geçmek için değil. Putin sadece tehditlerle Obama'nın istediği yola girmeyecektir. Yine Putin'in Ukrayna dosyasını Suriye'deki ağırlığı üzerinden açması da beklenebilir.
30 Eylül'de Rusya'nın doğrudan müdahaleyle Suriye'de elde ettiği kazanımların sadece B planı tehdidi ile yönetilmesini beklemek hayalcilik olur.