Tarih 18 Mart 2003... Meclis'te, 59'uncu Hükümet Programı okunuyor... Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk hükümeti.
Ve... Erdoğan ilk kez TBMM kürsüsünde:
Artık ülkemize dar gelen yürürlükteki Anayasa yerine katılımcı ve özgürlükçü bir Anayasa hazırlayacağız
Bu Anayasa'nın hazırlanmasında, kendi fikirlerimiz kadar, muhalefet partilerinin ve tüm toplumsal kesimlerin katılımını en etkin biçimde sağlama çabası içinde olmaya söz veriyoruz.
Bugün... Yarın... Hafta boyunca Türkiye'nin, Anayasa yolculuğunu... Macerasını... Arayışını yazacağız.
***
Acı ama gerçek
Hazindir... Acıdır... Ve de gerçektir... İnanılır gibi değil.
Türk aydınının ve akademi dünyasının önemli bir bölümü, sivil Anayasa arayışına gösterdiği tepkinin KDV'sini, darbe/vesayet Anayasaları çıkarılırken göstermemiştir.
Ünlü profesörlerimiz, ellerinde Anayasa taslağı, darbeci generallere, hizmet arz etmek için yarışa girmişlerdir.
***
Yamalı bohça
Anayasa... Yollar boyunca ellenmedik, oynanmadık, delik deşik edilmedik yeri kalmadı.
Erdoğan geldiğinde... 2003'te de yamalı bohçaydı.
Bugün... Yama sayısını, yama yapanlar bile bilmiyorlar.
Yine... Erdoğan'ın ilk hükümet programına dönelim:
- Bir takım hükümleri sürekli değiştirilmek zorunda olan bir Anayasa yerine, ülkemizi geleceğe taşıyacak bir Anayasa yapmak, çocuklarımızın geleceği açısından yerine getirmemiz gereken bir sorumluluktur.
***
Günün sorusu
Erdoğan, 20 yıldır sürdürdüğü yeni Anayasa arayışında neden bir sonuca ulaşamıyor?
Söylem/öneri sahibi, sivil siyasetçi olduğu için.
Eğer... Aynı sözleri, sivil siyasete parmak sallayan bir apoletli siyasetçi söyleseydi... Anayasa bugüne kadar çoktaaan değişmişti.
***
2'nci Erdoğan Hükümeti
Tarih 31 Ağustos 2007... Meclis'te, 60'ıncı Hükümet Programı okunuyor. Kürsüde... Yine Recep Tayyip Erdoğan:
Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına yaklaşırken, ülkemiz sivil bir uzlaşma Anayasasını hak etmektedir.
Yeni Anayasa, olabilecek en geniş toplumsal uzlaşmayla hazırlanmalıdır. Erdoğan'ın sözlerinin devamı da var... Ama bu iki cümle yeter sanırız.
***
Cumhurbaşkanı Demirel... İlk söylem
Tarih 1 Eylül 1993... Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı olarak, Meclis'te ilk konuşmasını yapıyor:
- Anayasa üzerindeki çalışmaların bir sonuca ulaştırılmasında yarar görüyorum.
Cumhurbaşkanı böyle diyor, doğru diyor ama... Sonuç... Sıfıra sıfır, elde var sıfır.
Zira... Söyleyen bir sivil... Üstelik, 12 Mart 1971'de muhtırayla, 12 Eylül 1980'de darbeyle devrilmiş bir sivil.
***
Vesayet aşkı
Tarih 1 Ekim 1999...
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, TBMM kürsüsündeki son konuşması.
Meclis Başkanı... Yıldırım Akbulut.
Kâtip üyeler... Tevhit Karakaya (Erzincan) ve Levent Mıstıkoğlu (Hatay).
Demirel'in, yine vurguladığı konu:
Anayasa reformu.
Seneler su gibi akıp gidiyor... Yeni/sivil Anayasa ihtiyacını herkes görüyor.
Ama... Fakat... Lakin... Sivil siyaset bir türlü vesayet sevdasını... Vesayetçi kafayı aşamıyor.
***
Seyir defteri
Tam 30 yıl önce... 23 Şubat 1993.
TBMM'de tarihi bir toplantı.
Başkan: TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk.
Toplantı yeri: Meclis Başkanlık Divanı toplantı salonu.
Katılımcılar... Ki çoğu bugün bir başka dünyada... Rahmetle anıyoruz:
Süleyman Demirel... Doğruyol Partisi Genel Başkanı... Başbakan.
Mesut Yılmaz... Anavatan Partisi Genel Başkanı.
Erdal İnönü... Sosyal Demokrat Halkçı Parti Genel Başkanı... Başbakan Yardımcısı.
Necmettin Erbakan... Refah Partisi Genel Başkanı.
Deniz Baykal... Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı.
Bülent Ecevit... Demokratik Sol Parti Genel Başkanı.
Ahmet Türk... Halkın Emek Partisi Genel Başkanı.
Faruk Demirtola... Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı.
Muhsin Yazıcıoğlu... Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı.
Aykut Edebali... Millet Partisi Genel Başkanı.
Toplantı uzun... Yazmaya kalksak günlerce sürer... Konuşmaların özetinin özeti:
Bu Anayasa, askeri bir darbenin ürünüdür.
Vesayet Anayasasıdır... Türkiye'ye yakışmamaktadır.
Yeni... Sivil bir Anayasa yapılmalıdır.
Bu Meclis, bunu başarmalıdır.
***
"Burası Türkiye abicim"
Öyle bir kadro ki... Çileli Türk siyasetinin A takımı.
Darbeyle yıkılan Demirel.
Sürgüne gönderilen... Cezaevinde yatan Ecevit... Erbakan.
Zincirbozan'da yatan Cindoruk... Deniz Baykal.
Cezaevinde işkence gören Muhsin Yazıcıoğlu.
Ve diğerleri... Öyle bir A takımı ki... "Milli takım" denilse yeridir.
Böyle bir liderler kadrosu bile, Anayasa değişikliğini başaramadı...
Neden? Değişime direnen cephenin gücü, nasıl oluyor da milli İradenin gücünü aşabiliyor?
Yanıt... Kem küm.
Yanıt... "Burası Türkiye abicim..."
***
Başkan Kurtulmuş'a açık mektup
Hüsamettin Cindoruk'un başkanlığında yapılan ve tarihi toplantının tutanakları var... Meclis'te.
TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş Hocam, tozlu raflardaki bu tutanakları gün ışığına çıkarınız.
TBMM yayını... Kitap olarak basınız... Dağıtınız.
Okumayan kalmasın.
Sevgili Numan Hocam, Okuyunca siz de bir gerçeği görecek ve o kadar çok üzüleceksiniz ki... Gerçek... Acı gerçek... Ürkütücü gerçek:
30 yıl önceki muhalefetin söylemi, bugünkü muhalefetin çok ama çok ilerisinde... Çok daha özgürlükçü ve sivil.
***
Yarın... Bitmeyen yolculuk
Geçen hafta... Darbenin yıldönümünde... 12 Eylül 2023'te... Cumhurbaşkanı Erdoğan, çağrısını tekrarladı:
Gelin yeni Anayasa'yı konuşalım... Tartışalım.
Türkiye'yi yeni, sivil, kuşatıcı, özgürlükçü bir Anayasa'ya kavuşturalım.
Konu önemli. Görev, yüce Meclis'te.
Ama... Görev sahiplerinin bir kısmı, kendi derdinde Koltuk mücadelesinde... Saç saça, baş başa birbirlerini yemekte. Bu ortamda, büyük uzlaşma nasıl olacak? Yarın... Türkiye'nin, Sivil Anayasa yolculuğu ve arayışı üzerine notlarımız devam edecek.