Saygın bir siyaset ve devlet adamıydı... Seviliyordu.
Genel başkanlığı üzerinde bir tartışma yoktu.
Parti tabanında ve Meclis Grubu'nda eleştirilmiyordu.
Kimse istifasını istemiyordu.
Ama... Günün birinde... Kimseye haber vermeden... Genel başkanlıktan istifa ediverdi.
Şok... Büyük sürpriz.
Erdal İnönü'den söz ediyoruz.
***
ACİL... VE ÖNEMLİ
Merkez Yönetim Kurulu'nda, herkes üzgündü... Duygusal bir ortam vardı... Genel Başkan Erdal İnönü'den, geri adım atması... İstifasını geri alması bekleniyordu.
Fakat... Erdal Bey kararlıydı:- Arkadaşlar, ilginize teşekkür ederim... Siyasette gerçekçi olmak lazım... Bugün partimizde mutlaka seçim kazanmak için uğraşacak bir arkadaşımıza ihtiyaç var... Acil ve önemli bir ihtiyaç.
***
ÖRNEK DAVRANIŞ
Duygusal bir sahne... Gözleri sulanan parti yöneticileri... Derin sessizlik... Ve konuşmaya devam eden Erdal İnönü:
Demokrasilerde bazen genel başkan değişikliği gerekiyor.
Evet, beni seviyorlar, biliyorum... Ama oy vermiyorlar.
Babamı da çok seviyorlardı... Ona da oy vermiyorlardı.
Benim bu davranışım, bundan sonraki genel başkanlar için de ölmeden, seçim yenilgisine uğramadan ayrılabilmeleri için örnek bir davranış olur.
***
TARİHİ KONUŞMA
Yine bir Haziran ayıydı... 1993 yılının 6 Haziran günü.
Partinin, Merkez Yönetim Kurulu toplandı.
İlk sözü, Genel Sekreter Cevdet Selvi aldı:
- Efendim, örgütümüzü ve bizleri derinden yaralayan istifa kararınızı gözden geçirseniz.
Cevdet Selvi'nin bu sözlerini toplantıya katılanların tamamı desteklediler.
Ve... Erdal İnönü konuşmaya başladı... Uzun bir konuşma... Tamamını yazmaya kalksak yazı dizisi olur.
İlk sözleri şunlar oldu:
- Ben misyonumu yerine getirdiğimi sanıyorum... Şu aşamada oyumuzu artıracak yeni bir genel başkana ihtiyacımız var.
***
"GENÇ BİR İNSAN"
Merkez Yönetim Kurulu'nda fısıldaşmalar... "Yerinizi kim doldurabilir ki?" gibi söylemler oldu.
Erdal İnönü, "Genç bir insan" diyerek konuşmasını sürdürdü:
- Evet... Genç bir insan, kazanmayı temel düşünce olarak alacak ve güzel konuşmasıyla partinin başına gelecektir... Oyumuzu artıracaktır.
***
NEMLENEN GÖZLER
Erdal İnönü'nün istifası, ani olmuştu.
Neden düşüncesini daha önce arkadaşları ile paylaşmamıştı?
Erdal Bey dedi ki:
- Kimi şeyleri, kimseye haber vermeden, pat diye yapmak gerekir... Sizlere haber verseydim beni kararımdan vazgeçirmeye çalışırdınız.
Toplantı sona erdiğinde... Bazı Merkez Yönetim Kurulu'nun üyelerinin gözleri nemlenmişti.
***
PARTİ MECLİSİ... "HEYECAN VE COŞKU"
Tarih 10 Haziran 1993... Parti Meclisi, Genel Başkan Erdal İnönü başkanlığında toplandı.
Liderin konuşması yine uzun... Tamamını yazmamız imkânsız.
Erdal Bey'in ilk sözleri:- Sayın arkadaşlarım... Bir hususu bilmenizi istiyorum... Genel Başkanlığı çok mutlu olarak bırakıyorum.
İnönü mutluydu... Fakat arkadaşları değildi... Mutsuzlukları yüzlerinden okunuyordu.
Lider konuşmaya devam etti:
Demokrasi bir kişi ile yürümez.
Değişim iyidir... Yeni kişi partiye bir heyecan ve canlılık getirir.
Masaya yumruğunu vurur ve coşku yaratır... Ben böyle olacağına inanıyorum.
***
SON SÖZLER
Erdal İnönü konuşurken... "Sizsiz yapamayız... Sizsiz nasıl olacak?" gibi sesini yükseltenler oldu.
Erdal Bey, söylenenleri duymazdan geldi.
Konuşmasını sürdürdü:
Biliyorum... Siz olmazsanız partide uyum sağlanamaz deniliyor... Buna katılmıyorum.
Tam aksine değişim ve yenileşme, beraberinde uyumu da getirecektir.
Partimizin tabanının da, arkadaşlarımın da karamsar olmalarına gerek yok.
Göreceksiniz, genel başkan değişikliği partimiz için çok yararlı olacaktır.
***
SAMANYOLU
Sonrası... Duygusallığın tavan yaptığı sahneler.
Ankara... Atatürk Spor Salonu... İnsan seli... Salonun dışı... Yine insan seli.
Kurultayın gündemi... Yeni Genel Başkan Seçimi.
Erdal İnönü... Veda konuşmasını yapmak için kurultay salonuna girmesiyle birlikte... Müzik başladı... Samanyolu:
"Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek."
İnanılmaz bir coşku... Sevgi seli... Gözyaşları. Binlerce kişi... Delegeler... Davetliler... Müthiş bir koro oluşturmuşlardı... Herkes, vokalist olmuştu... Müzik sesi giderek yükseliyordu:
"Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek,
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek."
***
ACI AMA GERÇEK
Siyasette hafıza önemlidir... Özellikle de yazılı hafıza.
Siyasetin yazılı hafızası tutanaklardır.
Meclis Genel Kurulu'nda... Partilerin üst yönetim organlarında yapılan konuşmaların tutanakları.
Bu tutanaklar yayınlanmalıdır.
Merak ediyoruz, Erdal İnönü'nün, özetinin de özetine yer verdiğimiz istifası ile ilgili konuşmalarını kaç kişi biliyor?
Bilenlerin bir kısmı... Sizlere ömür.
Bir kısmı... Yaşlanmıştır... Unutmuştur.
Ve... Çok kişinin... İçlerinde CHP yöneticilerinin de olduğu pek çok siyasetçinin... Öyle sanıyoruz ki, bu konuşmadan haberleri bile yoktur.
Ne kadar acı değil mi?