Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Nice bayramlara

Bugün Kurban Bayramı... Kutlu olsun... Sağlık, mutluluk ve huzur diliyoruz. Asrın depreminin yaşandığı bölgeye, yurdun her yerinden kurban bağışı yağdı... Yağmur gibi... İşte Türk insanının vicdanı... Sevinmemek elde değil.
Bayram... Dostluk, barış ve kucaklaşma günü... Bu iklimin gergin siyasi ortama da yansıması dileğiyle... Nice bayramlara.

***

28 MAYIS-28 HAZİRAN

Cumhurbaşkanlığı seçiminin üzerinden tam bir ay geçti... Bir ay içinde neler yaşandı? Siyasette neler olup bitiyor? Kısaca göz atma zamanı.
Seçimin galibi AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan, kendini güncellemekle... Yerel seçime hazırlamakla meşgul.
Seçimin mağlubu ise... CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'ndan söz ediyoruz... Hâlâ kendi iç sorunlarıyla uğraşıyor.
İşte bir ayın siyasal özeti.

***

ŞİMDİ DÜŞÜNME ZAMANI

Siyasi iktidar, ekonomide radikal değişiklikler yapıyor.
Ekonomik yapıda, para yönetiminde yine radikal kararlar alınıyor.
Ve toplumdan tepki gelmiyor.
Kamuoyu, yönetime avans veriyor.
Eğer... 20 küsur yıllık iktidar hâlâ seçimden galip çıkıyorsa... Ve halk seçim sonrası yeni bir avans daha tanıyorsa... Muhalefetin, şapkayı önüne koyup düşünmesi lazım.
Ama... Muhalefet... En başta da ana muhalefet... Seçimi kaybettiğinin farkına bile varamıyor.

***

SİYASİ GÜNDEM

Kabine... Herkesin konuştuğu konu.
1. Ekonomi yönetimi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in... Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın... Ve ekonomi bürokrasisinin... Toplumda karşılığı var... Eleştirilmiyorlar.
2. Erdoğan'ın kabine tercihi... Sanki yerel seçimin işareti.
3. Eski bakanların çoğu, şimdi milletvekili... Erdoğan, eski bakanlardan birkaçını yerel seçimde aday yapabilir... Özellikle de büyük şehirlerde.

***

PİYASA CANLI

Bayramda yine sahadayız... Bu defa, Marmara bölgesindeyiz.
Gözlemimiz... Piyasa canlı... Bayram canlılığı.
Kalıcı olabilmesi ise, ekonomi yönetiminin, piyasayı rahatlatacak önlemler almasına bağlı.

***

ANA MUHALEFET

Düzce'de... Bolu'da... Sakarya'da... Kocaeli'nde... Halkın arasına girince şunu gözlüyoruz:
1. CHP'nin tabanındaki... CHP'ye oy veren seçmendeki dirilik ve heyecan partinin tavanında yok.
2. Sokaktaki insan... Hangi partiden olursa olsun... CHP'nin tavanına hantal bir yapı gözüyle bakıyor.
3. CHP'nin içi her zaman kaynayan bir kazan...
Ama şimdi kaynama daha yoğun... Fokur fokur.
Özetleyecek olursak...
CHP'nin işi, geçmişte de zordu... İç çekişme bitmiyordu.
Ama bugün... Diğer zamanlardan çok daha zor.

***

ZOR DOSTUM ZOR

Sapanca... Sabah yürüyüşü... Kalabalık... Yurdun pek çok yerinden gelen var.
Sohbet... Biz, "CHP'nin işi zor" diye konuşunca... Yürüyüş arkadaşlarından biri dedi ki:
- Ya yüzde birlikler... Yüzde bir bile oyu olmayanlar... CHP'nin sırtına binip Meclis'in yolunu tutanlar... Onların işi kolay mı?
Kolay diyen mi var?
Onların da işi zor... CHP'den daha zor.
Alınma gücenme yok... Kusura bakmasınlar ama... Toplumda karşılıklarının olduğunu göremiyoruz.

***

PARTİ ENFLASYONU

Enflasyonu düşürmek... Tek haneli rakama indirmek... Gündemin en önemli konularından biri.
Ama... Bir enflasyon daha var... Siyasi parti enflasyonu.
125 partili demokrasi olur mu?
Çoğu tabela partisi.
Sokakta kime sorsanız isimlerini bilmez.
Yeni bir döneme girmişken... Yeni ve sivil bir Anayasa konuşulurken... Bu soruna da bir çare bulunması şart.
Siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır... Kabul...
Fakat... Parti kurmak bu kadar da ayağa düşürülmemeli.

***

GEÇMİŞİNİ BİLMEYEN GELECEĞİ YÖNETEMEZ

Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarını kim/kimler yazıyor, bilmiyoruz.
Kusura bakmasın ama... Kılıçdaroğlu, konuşmasını yazan ekibi değiştirmeli.
Eğer konuşmasını kendisi hazırlıyorsa... O zaman da, ne söylediğine dikkat etmeli.



Örneğin:
"Köylü 500 liraya oyunu sattı... Erdoğan seçimi işte böyle kazandı" gibi sözler söylememeli.
1973'ler... 1977'ler... Dağa taşa, "Karaoğlan Ecevit" yazıldığı dönemler... CHP'nin oyunun yüzde 42 olduğu günler... Kılıçdaroğlu, o günleri ne kadar biliyor acaba?
Köylü Derneği vardı... CHP'nin arka bahçesi.
Rahşan Ecevit... Köylü Derneği Genel Başkanı'ydı.
Bülent Ecevit, CHP'nin oyunu yüzde 42'ye yükseltirken, köylüye para mı dağıtmıştı?

***

GELİŞMENİN ANAHTARI KÖYLÜ

Köyden, köylüden söz etmişken... Zaman tünelinde gezintiye devam.
Sene 1976... Ecevit fırtınasının estiği dönem... Kurultay toplanıyor... 27-30 Kasım.
Tarihi kurultay... CHP, tüzüğü de güncelliyor, programını da.



Program... Altıncı bölüm... Sayfa 69... Başlık, "Gelişme köylüden başlayacaktır."
Ecevit'in felsefesi... "Köylüden başlamayan gelişme hakça olmaz." Bunu programa bizzat yazıyor.
Aradan 47 yıl geçtikten sonra... 2023'te... Bülent Ecevit'in koltuğunda oturan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, köylüyü aşağılaması halkçılık mı? Siyaset mi?... Sosyal demokratlık mı?
CHP... Dalgalı denizde yalpalamaya devam ediyor.

***

DERİN TARİH NOTLARI

Yukarıda yazmıştık... Cumhurbaşkanlığı seçiminin üzerinden tam bir ay geçti.
AK Parti, büyük kongreye gidiyor... 2024 yerel seçimlerine hazırlanıyor... Ya diğer partiler? Seçim değerlendirmesi... Özeleştiri yapan var mı?
"Evet" diyen elini kaldırsın.



Ve... Günün sorusu... CHP yönetiminde, partinin dününü... Kodlarını... DNA'sını bilen kaldı mı?
Dünün... Bülent Ecevit'in CHP'sinde, illerde ve ilçelerde komiteler kurulması tüzük hükmüydü... Programda yazılıydı:
İşçi, köylü, esnaf ve sanatkâr komiteleri.
Ve... Yine Ecevit CHP'si... 1976 tüzüğü... Madde 45... "Yılda 2 kez küçük kurultayın toplanması şart."
Üyelerin beşte birinin yazılı isteğiyle, büyük kurultayı toplamak mümkündü.
CHP... Yüzde 42 oyu, işte böyle yakalamıştı. Bugünlük bu kadar yeter mi?
Yarın, derin tarih notlarına devam edelim mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA