Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Liderin istifası

Bugünkü yazımda Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında 13 seçim kaybettiği halde koltuğunu bırakmayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na siyasi ders niteliğinde bir hikâye anlatacağım. Margaret Thatcher... İngiltere'nin Demir Lady'si... 20'nci yüzyılın en güçlü siyasetçilerinden biri. 1975-1990... Muhafazakâr Parti Genel Başkanlığı.
1979-1990... Aralıksız Başbakan.



Seçim kaybetmedi... Fakat... Partide işlerin iyi gitmediğini, rahatsızlıklar başladığını görünce... Kraliçe'ye, Başbakanlık'tan ayrıldığına ilişkin istifasını sundu.
Parti genel başkanlığını bıraktı... Köşesine çekildi.
Ama... Saygınlığı sürdü... Dünyanın her yerine davet edildi... Üniversitelere... Konferanslara... Seminerlere.
Hayat hikâyesi, siyasetçiler için bir ders kitabı... 569 sayfa. (Demir Lady'nin Anıları... 1993)

***

MİLLETVEKİLİ... DEDİ Kİ

Yıl 1990... Kongre yılı... Liderlik kampanyası öncesi... Bazı rakipler var.
Avam Kamarası'nda dedikodular artıyor.
Başbakan Thatcher, Meclis'teki odasında, milletvekilleriyle düzenli toplantılar yapmaya başlıyor.
Kitap... Sayfa 545:
- Bir seferinde, bir milletvekili, bana gitme zamanımın geldiğini söyledi... Kabul etmedim ama kulak verdim.

***

A TAKIMIYLA İSTİŞARE

Günler geçiyor... Başbakan Thatcher, bir yandan hükümet işleriyle uğraşıyor, diğer yandan milletvekillerinin homurtularını dinliyor.
Evet... Homurtu... Başbakan'ın kendi ifadesi... Sayfa 549.
Sonra... Thatcher, A takımını dinleme kararı alıyor.
Bakanlar... Partinin üst yönetimi... Lordlar Kamarası lideri... Seçim kampanyası yöneticisi.
Tek tek hepsiyle konuşuyor.
Cecil Parkinson... Nick Ridley... Ken Baker... John Wakcham... Francis Maude... Ken Clarke... Peter Lilley... Peter Brooke... Michael Howard... William Waldegrave... John Gummer... Chris Patten... Alan Clark... David Waddinton.
Günlerce dinliyor... Ve kimin, ne söylediğini not alıyor.

***

FRANCİS MAUDE

Dışişleri Müsteşarı... Başbakan Thatcher'in güvendiği bir isim... Diyor ki:
İnandığınız şeyleri şiddetle destekliyorum.
Mücadeleyi sürdürdüğünüz sürece arkanızda olacağım.
Ama... Kazanacağınıza inanmıyorum.
Maude... Odadan huzursuz çıkıyor... Başbakan'ın da neşesi kaçıyor.

***

KİM, NE DEDİ?

Cecil Parkinson:
Yarışı bırakmayın... Size koşulsuz destek vereceğim... Zorlu bir mücadele olacak ama kazanabilirsiniz.
Ken Clarke:
10 yıl daha sizi desteklemekten memnunluk duyacağım.
Peter Lilley:
Aday olursanız sizi destekleyeceğim... Ama kazanmanız hayal bile edilemez.
Michael Howard:
Sonuçtan emin değilim ama sizi destekleyeceğim... Aktif olarak da kampanyanıza katılacağım.

***

'ZAFER GARANTİ DEĞİL'

Başbakan'a... "Artık çekilin" diyenler de var.
David Waddington gibi... "Kazanmanızı isterim ama zafer garanti değil" diyen ve Başbakan'ın odasını ağlayarak terk eden de.
Margaret Thatcher sabırlı... Kimsenin sözünü kesmiyor... Saatlerce dinliyor.

***

VEDA ZAMANI

Dinlemeler bitince... Thatcher, Downing Street 10 Numara'ya dönüyor... Başbakanlık Konutu.
Doğruca yukarıya... Eşinin yanına.
Durumu anlatıyor... Görüşünü soruyor.
Denis Thatcher... Diyor ki:
- Sevgilim... Artık devam etme, çekil.
Ve final... Başbakan'ın konuttan ayrılış sahnesi... Kendi kaleminden... Sayfa 566:
- Bazıları ağlıyordu... Ben kendimi tutmaya çalıştım... Koridoru yürüyüp, tıpkı 11 yıl önceki gelişimde olduğu gibi, beni alkışlayanların arasından geçerken gözyaşlarım yanaklarımdan aşağı süzülmeye başladı.

***

ALTINKÖY'DE SEÇİM HAVASI

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu... 28 Mayıs Pazar... Oyumuzu verdikten sonra köye gittik... Yaşar Önel ile birlikte... Ailece.
Altınköy... Altındağ ilçesinde... Karapürçek'te.
600 bin metrekare arazi... Lokantalar... Kafeler... Muhtarlık... Cami... İtfaiye... Okul... Köy odası... Taş fırın... Bakkal... Su değirmeni... Yürüyüş yolları... Çocuk oyun alanları... Kümesler... Ahırlar... Tarlalar... Şehrin ortasında bir orman...
Kalabalık... Ana baba günü.
Yanımıza gelenler oldu... Sohbet... Elbette konu siyaset... Seçim...
Emekli biri... "Erdoğan'a oy verdim" dedi.
Sorduk... "Neden Erdoğan?"
Yanıtı... İlk kez duyduğumuz bir deyim:
Denenmiş ayran, denenmemiş yoğurttan yeğdir.

***

'AYDINLARIN DİKTATÖRLÜĞÜ'

Yazının başlığı bize ait değil... Bir alıntı... Efsanevi siyaset ve devlet adamı Turan Güneş'in, Türk Demokrasisinin Analizi kitabından.
Prof. Turan Güneş... Pek çok yazısında, aydın geçinenleri eleştiriyor.
Halktan kopuk olanları... Halka tepeden bakanları... Herkesi susturanları... Onu bunu suçlayanları.
Turan Güneş'in sözünü ettiği diktatörlük, sosyal medya dünyasında tavan yaptı... Hele de 14 Mayıs'tan sonra... 28 Mayıs'taki ikinci turdan sonra.
Oyunun rengini beğenmediğin insana, ağzına geleni söyle... Atış serbest... Klavye emrinde... Sen aydınsın, seninle aynı siyasi görüşte olmayan ise... "Cahil... Makarnacı... Nankör... Bidon kafalı."
Turan Hoca, bugünleri görmedi... Görseydi, acaba neler söylerdi?

***

SON NOT

Dünya, Sultan Süleyman'a kalmamış... Makamlar gelir geçer...
Önemli olan... Şairin dediği gibi... "Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş."
Ayrıca...
Jübile, sadece sporcular için değildir... Siyasetçi de jübile zamanını bilmelidir.
Ve... Son not:
Kimse vazgeçilmez değildir... Türk siyasetinin insan hazinesi zengin... Yeter ki fırsat verilsin... Analar ne yiğitler doğurmuştur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA